Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Wimbledon'da Marsel İlhan'ın sevincine ortak olduk ama...

Türkiye'nin başarılarından söz etmesi mümkün değil sanki. Korkunç karakol baskınında yitirdiğimiz askerlerimizin acısı dinmeden bu kez İstanbul'da isyan ettiren bir saldırıyla sarsıldık. Terör belasından kurtulamadığımız için hayatın başka alanlarında güzel ülkemizin adını dünyada duyuran isimlerin ve projelerin anlamı yitiyor ne yazık ki.
Ama yine de bugün sizlere Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler ve tenis camiasının yakından tanıdığı isimlerden biri olan Erhan Oral ile sadece 24 saatliğine yolumuzun neden Londra'ya düştüğünü ve milli tenisçimiz 20 yaşındaki Marsel İlhan ile yaşadığımız mutluluğu anlatmak istiyorum.
Son olimpiyat oyunlarında Türkiye'nin çok başarısız bir sonuç ile geri döndüğü hafızalarda. Çin madalyaların büyük kısmını toplarken, başta ABD olmak üzere bilinen pek çok ülkenin sporcuları büyük başarılara imza atıp, onlarca altın madalya kazanmışlardı. Oysa Türkiye'den hem olimpiyatlara katılan sporcu çok azdı, hem de kazanılan madalya sayısı bir iki elin parmaklarını geçememişti. O günlerde Türkiye'nin olimpiyatlardaki başarısızlığı biraz süre konuşulmuştu ama ülke gündemi öylesine kaynıyor ki Türkiye'de her konuda olduğu gibi bu konuda neler yapılması gerektiği tozlu raflardaki yerini almıştı.
Şimdi görüyorum ki bu konuyu kendine sorun eden ve önümüzdeki olimpiyatlarda Türkiye daha başarılı bir sonuçla geri dönsün diye uğraşan özel sektör şirketleri var. Turkcell bunlardan biri. 'Geleceğe Koşanlar' ismini taşıyan ve hedefi olimpiyatlardan altın madalya ile dönmek olarak koyan şirket birkaç yıl önce 11 ilde, 6 spor dalında yaşları 12-16 arasında değişen çocukların spor eğitimlerini üstlenmeye başladı. Şu anda atletizm, halter, kayak, tenis, yüzme ve görme engelli-bisiklet dallarında Türkiye'nin doğusundan batısına 11 ilde 180 yetenekli öğrenci eğitiliyor.
Bu hatırlatmadan sonra dönüyorum bizim bir günlük Londra seyahatimize. Marsel İlhan'ın dünyanın en eski ve en prestijli tenis turnuvalarından biri olan 133 yıllık Wimbledon Tenis Turnuvası'nda oynayacağı son anda belli olunca Turkcell'den bir telefon aldım. Marsel'i izlemeye gidip dönelim diye. İlk kez bir Türk tenisçinin yolu Wimbledon'a düşüyordu. Teklerde ilk kez ana tabloya kalma başarısını göstermişti milli tenisçimiz ve Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler, bir rol model olarak seçtikleri ve destekledikleri Marsel İlhan'ın genç tenisçilere örnek olduğunu, o nedenle de bu başarıyı öne çıkarmaya çalıştıklarını söylüyor.
Marsel İlhan hakikaten o gün hepimizi başarısıyla bir kez daha sevindirdi. İlk turda Brezilyalı tenisçi Daniel'i 2 sıfır geriden gelip nasıl 3-2 yenmeyi başardığını önce benim aklım almadı ama etrafım tenis sporunun içinden gelen isimleriyle doluydu ve hepsi de maçın her yerden dönebileceğine adları gibi inanıyordu ve Tenis Federasyonu'nun eski ve yeni başkanının da aralarında olduğu 10 kişilik bir grubun gösterdiği coşkulu destek eşliğinde Marsel İlhan tur atladı.
Koray Öztürkler'den öğrendim ki Özbek asıllı olan ve 2005 yılında Türkiye'ye yerleşen Marsel İlhan ilk kez kulüplere gittiğinde oyunu pek de beğenilmemiş ve hatta geri gönderilmiş. Ama o yılmamış. İyi bir tenisçi olmayı kafasına koymuş. Evet Marsel İlhan müthiş yetenekli bir tenisçi olarak gösterilmiyor ama zaten iyi tenis oynamak için de gerekli olan faktörlerden en önemli de yetenek olmuyor. Marsel İlhan'ı, disiplini, çalışma azmi, tenis sevgisi Wimbledon'a taşıdı ve Türkiye'nin isminin iyi, güzel bir başarıyla burada duyulmasını sağladı.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA