Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Peki TÜSİAD halka inmeyi başaracak mı?

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, cesur da bulabilirsiniz, kendi işine baksın da diyebilirsiniz, yani ne derseniz deyin; son günlerde siyasi parti liderlerinin verdiği tepkiyi, gazete manşetlerini ve özellikle siyasi yazılar yazan kalemlerin köşelerini gördükçe, Türkiye'deki en etkili sivil toplum kuruluşu TÜSİAD dersiniz herhalde!
Bir yandan 40'ıncı yılına özel davet, diğer yandan 'devlet-birey' gibi önemli konularda konferanslar ve son olarak da seçime giderken parti liderleriyle buluşma seanslarının ilkinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu misafir etmek... Özetle derneğin gündemi dolu dizgin.
Dün bu buluşma öncesinde TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ile kısa bir görüşme yaptım. Derneğin anayasa çalışmasına gelen tepkilere CHP'nin de eklendiğini söyleyince, Boyner, "Biz bir kutuyu açtık. Bunları normal karşılıyorum" dedi ve ekledi:
"Anlamıyorum bunun bir oldu bittiye getirilmesi çok yanlış. Bu bir tartışma metni. Türkiye'de anayasa konusunda otorite olan kim varsa hepsini davet ettik. Tek yaptığımız beş konuyu belirlemekti. Sonda hiç müdahil olmadık. Anayasa'yı tartışmak üzere bir araya gelen 22 kişinin metin üzerinde anlaştığı noktalar var, karşı görüşü olanlar da metinde var. Bu TÜSİAD anayasası değil ki!"
TÜSİAD Başkanı, anayasa çalışmasının üyeler arasında da tartışılacağını, herkesin aynı fikirde olmasının söz konusu olmadığını söylüyor. 21'inci yüzyılda laik, demokratik bir hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti'nde insanların hak ve özgürlüklerinin de ön planda olmasını arzu ettiklerini de vurguluyor. '

TÜSİAD Ne Ola ki?'
Özetle dernek Türkiye'nin en önemli konularını masaya yatırdı ve tartışmaya da büyük tepki almaya da devam edecek. Daha önce de yazmıştım. Bana göre TÜSİAD'da bir değişim de var.
Öyle ya da böyle anayasa konusunda bu kadar gürültü çıkaran bir derneğin söylediklerine kimse kayıtsız kalmadı. Ama dernek bana kalırsa "yeni normal"le de tanışmaya başladı. 40. Yıl davetinde gösterilen Nuri Çolakoğlu'nun girişimiyle hazırlanan "TÜSİAD Ne Ola ki?" isimli film bunun en güzel örneği bence.
Doğrusu derneğin halktan uzak olduğu, bir anlamda patronlar kulübü olarak davrandığı konusunda herkes hemfikirken, hazırlanan filmde TÜSİAD hakkında fikrini sordukları kişilerin halkın ta kendisi olması şaşırtıcıydı. Esnafa da sormuşlardı, çiftçiye de. Üstelik hakikaten hiçbiri derneği doğru dürüst tanımıyordu, onları ilgilendiren tek bir dernek çalışması da mevcut değildi zaten. YİK Başkanı Erkut Yücaoğlu, derneğin makrodan mikroya geçen çalışmalara başlayacağını 40'ıncı yıl davetinde de söyledi.
Şimdi ben bir taraftan anayasa gibi her kesimi ayağa kaldıran çalışmaların yanında, halka inme çabasındaki TÜSİAD'ın hangi projelerle bu çabayı somutlaştıracağını merak ediyorum.

'Mesafeyi kaldıracağız'
Dün Sabancı Center'da işadamlarının konuğu olarak politikalarını anlatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu belki yeni bir şey söylemedi ama zaman zaman salondan alkış almayı başardı.
İşadamlarının özgürce tüm sorularını sormasını, hepsine cevap vermek istemesini de ilginç bir nedene bağladı. "Bugüne kadar CHP ile iş dünyası arasında bir mesafe vardı hep. Biz bunu kaldırmak istiyoruz" diyen Kılıçdaroğlu belki de bu sebeple TÜSİAD'ın davetini ilk kabul eden parti lideri olmuştu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA