Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Almanlar, Sabancı'nın hangi sözlerine alkışlarla destek verdi?

Almanya'nın en büyük şirketlerinden Metro AG'nin üçüncü kuşağıyla tanışan ender gazetecilerden biri oldum. Michael Schmidt özel hayatının gizliliğine öylesine düşkün ki bugüne kadar hiçbir yerde fotoğraf vermemiş.
Google'ladığında fotoğrafı çıkmasın diye bugüne kadar kamuoyu önünde örneğin kendisinin imzalaması gereken anlaşmaları vs. hep onun adına imzalamışlar.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi ile Metro AG'nin üçüncü kuşağı olan ve iş hayatından elini çekip, vakıfçılığa ve sosyal projelere adayan Schmidt tarafından kurulan Mercator Vakfı arasında en az 5 yıl sürecek bir anlaşma yapıldı. İşte bu anlaşmanın Essen'de imzası ve de Güler Sabancı'nın konuşmacı olarak yer aldığı konferans ve sonra Berlin'de Sabancı'ya verilen ödül nedeniyle 2 günlüğüne Almanya'ya uçtuk. Bugüne kadar kalabalık toplantılardan kaçan Schmidt belli ki bu kuralını Güler Sabancı için bozmuştu.
10 yıllık bir vakıf olmasına rağmen Almanya'da saygın bir yere çoktan gelen Mercator Vakfı, Almanya dışında bugüne kadar sadece Çin'de projelere dahil olmuş. Yani Türkiye açısından önemli bir aşama. İstanbul Politikalar Merkezi'nin başında bulunan Prof. Dr. Fuat Keyman'ın liderliğinde, Mercator Vakfı ile iklim değişikliği, eğitim ve AB ilişkileri konusunda önemli projeler yakında başlayacak.
Yaklaşık 300 davetlinin katıldığı ve Güler Sabancı'nın önce bir konuşma yaptığı konferansa dönmek istiyorum. Sabancı'nın konuşmasını pür dikkat dinleyen Almanya'nın düşünce kuruluşlarının ve sivil toplum kuruluşlarının önde gelen isimleri, daha sonra Die Ziet Yazarı Michael Thumann'ın sorularına verdiği çarpıcı cevaplarla da birkaç kez konuşmaya alkışlarla destek verdi.
Sabancı, Türkiye'nin önceliklerini, güçlü ekonomisinin yol haritasına, dikkat etmesi gerekenlere, AB konusunda Avrupa'nın tavrına ve son olarak da kadın konusuna ilginç vurgular yaptı.
En çok da, cinsiyet eşitliği gibi önemli bir konuda Türkiye'nin sorunlarından söz eden Thumann'a, "Sırf şu anda bir kadın başbakanınız var diye kadın konusunu Almanya'nın çözdüğünü mü düşünüyorsunuz? Türkiye'de 1990'larda bir kadın başbakan oldu ama hâlâ yapılacak o kadar çok şey var ki" cümlesi büyük alkış aldı. Düşünün ki Güler Sabancı, European Round Table'ın (Avrupa Yuvarlak Masa) tek kadın üyesiydi ve konferansa katılanlara Türkiye dışından çarpıcı örnekler vererek kat edilmesi gereken yolu çok güzel anlatıyordu.
Güler Sabancı'nın "AB'ye yolculuk devam etmiyor ve ben bunu anlamıyorum" diyerek AB'nin Türkiye'nin yolculuğunu kendi istediği yönde ilerletmesini de eleştirdi. Mercator Vakfı, AB konusunda Türkiye ile birlikte yeni bir dil geliştirmek için çalışacaktı ve Sabancı'ya göre Türkiye'nin AB arasındaki yakınlaşmayı ancak bu yolculuk sağlayabilirdi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA