Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

150 milyon Çinli seyahat için tetikte!

Önümüzdeki 5 yıl içinde artık turistik seyahatlere başlayacak üst gelir grubundaki Çinli sayısının kaç olarak tahmin edildiğini biliyor musunuz?
Geçen hafta buluştuğumuz McKinsey&Company CEO'su Dominic Barton'dan öğrendim. 150 milyon Çinlinin seyahatlere başlaması bekleniyormuş. Barton ve ekibi de işte bu önemli bilgiler ışığında dünyanın en tepedeki şirketlerinin yol haritalarını şekillendiriyor.
Son günlerde birbirinden ilginç gelişmeler oluyor aslında. Tüm dünyada lüks tüketime ait gelişmeleri takip eden World Luxury Association bugüne kadar lüks tüketimde dünya birincisi olan Japonya'nın 2012'de yerini Çin'e bırakacağını açıkladı mesela. Japonya'da düşüş çoktan başlamış bile.

Zengin Çinli alışverişte!
Rakamlar baş döndürüyor. Düşünsenize, Çinliler 2010'da 10.7 milyar doları özel jet, yat ve lüks otomobiller dahil her türlü lüks tüketime harcadı. Çin'de şu anda 200 milyon lüks tüketicisi olduğu söyleniyor. Lüks tüketimdeki yüksek vergiler nedeniyle zengin Çinliler, Çin dışında ise tam 4 kat daha fazla harcama yapmış. Öyle ki 2010'da Asyalılar tarafından yapılan 65 milyar dolarlık lüks harcamanın 50 milyar doları Çinlilere ait.
Hindistan'da pek farklı değil. Financial Times'ta okuduğum bir haberde geçen yıl Hintli zenginlerin mücevherden, ayakkabıya, çantadan saate kadar lüks tüketime 2.2 milyar dolar harcadığını yazıyordu.

Hermes sari yaparsa...
Düşünün Uzakdoğu'daki lükse olan bu ilgi Hermes gibi dünyanın en tanınmış ve lüks markalarından birini, sonunda Hindistan'ın geleneksel kıyafeti ipek sarilerden etkilenerek özel bir sari koleksiyonu çıkartmaya zorlayabiliyor.
Bu biraz tereciye tere satmak gibi değil mi? Öyle ve belli ki Hermes ne olursa olsun Uzakdoğu'da başarılı olmak istiyor. Eminim marka Hermes olunca, Hintli zenginler fiyatı 6 bin ile 8 bin dolar arasında değişen bu sari koleksiyonunu kapışacak.
Uzakdoğu'daki dudak uçuklatan gelişmeleri uzaktan izlerken, ABD'nin önemli markalarının ayakta kalma savaşı da bir yandan çok ilgimi çekiyor.
Kimin aklına gelirdi ki GAP, ABD'de 180 mağazasını birden kapatma kararı alacak. Ama geçen günlerde bu kararı aldı ve Uzakdoğu başta gelişen pazarlarda büyüme stratejisine girdiğini açıkladı. Çok merak ediyorum, yılın ilk yarısında karı yüzde 21 gerileyerek 422 milyon dolara inen GAP, yeni stratejisiyle yeniden ayağa kalkmayı, herkesin satın almak istediği marka olmayı başarabilecek mi? Yoksa daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi H&M gibi bir marka tarafından satın alma ihtimali daha mı çok konuşur olacak. İzleyip göreceğiz.
Peki Türkiye'nin önde gelen şirketleri bu gelişmeleri nasıl okuyor? Ne zaman bir CEO ile bir araya gelsem bunları soruyorum. Geçen gün de Türkiye'nin alanında lider kuruluşlarından birinin CEO'suyla sohbet ettim. Çin'deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, hatta bir şirkete orada ne üretebilecekleri, hangi alanda yatırım yapabilecekleri konusunda araştırma dahi yaptırttıklarını ancak hiç sonuç alamadıklarını anlattı.
Ben de CEO'ya, "O zaman yakında 150 milyon zengin Çinli seyahate çıkacakmış. Türkiye'ye geldiklerinde onları etkileyebilirsiniz" dedim.
Sahi acaba Türkiye, turizmden, restorana, müzeden, alışveriş merkezlerine Çinlileri kucaklamaya hazır mı?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA