Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Kârlılıktan ödün vermek en ölümcül günah mı?

Önceki gün bu sütunlarda yapılan bir araştırmanın ilginç sonuçlarını paylaşmıştım. Türk tüketicisi çevreci ürünleri satın almak istemesine rağmen, fiyat ve güven unsuru nedeniyle almıyormuş. Sonra da örneğin deterjan gibi, örneğin çamaşır makinesi, buzdolabı gibi aklınıza gelebilecek tüm çevre dostu ürünlerin neden pahalıya satılmak zorunda olduğunu, B sınıfı ürün üretiminin neden sonlandırılmadığını sormuştum. Akıl var mantık var, hem suyu hem elektriği çok az harcayan hem de üretiminde çevreye daha saygılı bir yol izlenen bir ürünü kim satın almak istemez. Ama daha pahalı, o nedenle almak isteyenler alamıyor.
Dün yazımı okuyan Uçar Sayil Gündem isimli iş dünyasından bir okurumdan öyle güzel tespitler geldi ki noktasına virgülüne dokunmadan size aktarmak istiyorum. Çünkü tam da işte bu gerçekler yüzünden çevreci ürünler pahalı olmak zorunda ne yazık ki...
"a) Tüketiciler çevreci ürünler için daha yüksek bedeller ödemeye hazır ve ürün fiyatlaması sadece maliyet üzerinden yapılamaz. Pazar dinamikleri müsaade ettiği sürece fiyatlama talebe göre şekillenir.
b) Çerveci ürün üreten tesislerin tamamı konvansiyonel ürün de üretebilir. Çevreci ürün ile kaybettikleri üretim haciminin (talep daha azdır) çalışmayan kısım maliyetleri ve amortismanı çevreci ürünler üzerine yüklenir. c
)
Çevreci ürün hammaddeleri genellikle daha pahalıdır, bulunurluğu sınırlıdır, üretim eğrisini maliyet yönünde yukarı çeker. Bu fiyatlara yansır.
d) Çevreci ürün üretmek için gereken altyapı ve malzeme yatırımları konvansiyonel ürünlere göre daha yüksektir. Amortisman olarak çevreci ürünlerin üzerine yüklenir.
e) Çevreci ürün tercih eden müşteri fimalarca da tercih edilir. Harcama gücü yüksektir, çevreci ürünler ile markaya bağlandığında, markanın diğer üst segment ürünlerine ilgi gösterme eğilimi yüksektir. Farklı bir ürün kategorisi ile bu müşteriye hitap edildiğinde, müşteri de marka bağlılığı va farklılaşma sağlanması olasıdır. Tüketiciye kendisini "kitleden" ayıracak bir aracı sunmuş olursunuz.
Sorunuzun yanıtına gelince, hayır işletmeler çevreci ürünlerini ucuzlatmak istemezler. Bunu yaparlar ise, yeşil pazarlama ile öne çıkardıkları ürünlerini konvansiyonel ürünler ile aynı kefeye koyma durumuna gelirler. Bu da satış cirolarına ve kârlılığa olumsuz yansır. Daha iyi gelecek için çalışan işletmelerin tamamı (haydi büyük kısmı diyelim) kâr amacı güderler ve kârlılıktan ödün vermek iş dünyasında ölümcül günahlardandır."
Gündem'in tespitlerinden sonra ancak şunu söyleyebilirim. Dünya tahmin edebileceğimizden dahi daha hızlı değişiyor. Yani harcama gücü yüksek ve bu fiyattan bu ürünü satın alır diye fiyatları yüksek tutmaktan çekinmeyen firmalara o tüketici bir gün yüzünü döner. Yeşil pazarlamaya bir reklam olarak bakmaktan artık büyük bir hatadır. Sürdürülebilirliğe bambaşka bir bakış açısıyla bakmak çoktan şart oldu. Evet kârlılıklarını olumsuz etkileyebilir konvansiyonel ürünler ile çevreci ürünleri aynı kefeye koymak ama bence artık tüm ürünler çevreci olmak zorunda. Gündem, "Kârlılıktan ödün vermek iş dünyasında ölümcül bir günahtır" demiş, sanırım bu da 'tek başına' yeni dünyada kendine yer bulamayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA