Doğrusu çok heyecanlıyım. Siz bu satırları okurken, ben İngiltere'nin York şehrinde Londra Olimpiyat Oyunları'nda taşıyacağım Olimpiyat Meşalesi ile ilgili son hazırlıkları tamamlamakla meşgul olacağım. Barış ve dostluk mesajı yayan Olimpiyat Ateşi'ni yaklaşık 400 metre de olsa taşıyacak olmaktan dolayı mutluyum.
Olimpiyatlara daha önce hiç bu kadar yaklaşmamış olduğum için de heyecanım giderek artıyor. Üstelik olimpiyatlarda Türkiye'nin takım sporlarında Kadın Milli Voleybol Takımı tarafından uzun yıllardan sonra ilk kez temsil edilecek olması nedeniyle de ayrı bir anlamı var benim için. Olimpik Meşale Koşusu'nun İngiltere'deki 70 günlük yolculuğu 19 Mayıs'ta başlamıştı. Şimdiye kadar Olimpiyat meşalesi binlerce şehir, kasaba ve köyden geçti.
Olimpiyat Meşalesi koşusunun ana sponsorlarından biri de Samsung Electronics ve Olimpiyat Komitesi adına benim dışımda 11 kişiyi daha bu organizasyona onlar davet etti.
Oyuncu Meltem Cumbul, Mor ve Otesi'nden tanıdığımız sanatçı Harun Tekin, Türkiye'yi Kış Olimpiyatları'nda temsil eden Kelime Aydın Çetinkaya, milli yüzücü Hasan Emre Muşluoğlu, gazeteci arkadaşım Cengiz Semercioğlu, yaptıkları sosyal projelerle tanıdığımız Cem Arslan, Deniz Yılmaz Atakay, Mustafa Çakıroğlu, Ercan Tutal, Derin Nur Ural ve Tuna Yılmaz.
Olimpiyat Meşalesi tüm bu yolculuğunun ardından, 27 Temmuz'da Londra'daki Olimpiyat Stadı'nda ulaşacak ve açılış töreninde, Olimpiyat Oyunları'nın resmi başlangıcını yapacak.
Olimpiyat Meşalesi'ni taşıyacak şanslılardan biri olmamdan dolayı sanırım, Olimpiyat ile ilgili her şey dikkatimi çekmeye başladı. En çok da geçmişi... Olympia'da Tanrıça Hera'nın tapınağında güneş ışınları ve ateşin ışığını odaklamak için parabol bir ayna kullanılırmış.
İlk Olimpiyat Ateşi, 1928 yılında, Amsterdam Olimpiyat Oyunları'nda yakılmış. 1948 Londra Olimpiyat Oyunları'nda Olimpiyat Ateşi'ne Dover'a vardıktan sonra Londra'ya yolculuğu boyunca güzergâhı üzerindeki sıra sıra dizili insanlar eşlik etmiş. Doğrusu yıllar içinde Olimpiyat Meşalesi'nin uzay dahil gitmediği yer kalmamış gibi...
Öpücük yarın!
1968 Meksika Olimpiyat Oyunları Açılış Töreni'nde büyük meşaleyi ilk kez bir kadın yakmış. 1996'da Atlanta Olimpiyat Oyunları'nda astronotlar meşaleyi uzaya götürmüş. 2000 Sydney Olimpiyat Oyunları'nda Meşale Büyük Bariyer Resifi'nin etrafında dalgıçlar tarafından dolaştırılmış. 2008 yılında Meşale Everest Dağı'nın zirvesine ulaştırılmış. Olimpiyat Oyunları tarihi boyunca Meşale kayaklarla (Oslo 1952), kar arabaları ile (Calgary 1988) ve paraşütle (Lillelammer 1994) seyahat etmiş.
Ha bu arada, Olimpiyat Ateşi'nin bir Meşale Taşıyıcısı'ndan diğerine aktarıldığı ana deniyor biliyor musunuz? "Öpücük"
Benim kendi hayatımda bir kez yaşayacağım "Once in a life time" deneyimimi ve meşaleyi taşıdıktan sonra izlenimlerimi sizinle bir sonraki yazımda paylaşayacağım.
