Londra'da dünyanın en prestijli tasarım müzesi olarak ün yapan Victoria&Albert Müzesi'ne büyük bir heyecanla girdim. Her nedense Suudi Arabistanlı Jameel Ailesi'nin adını taşıyan 'Jameel Price' için 10 kişilik kısa listeye kalan Ayşe ve Ece Ege kardeşlere ait Dice Kayek markasının 'İstanbul Contrast' adını taşıyan eserlerini çok güçlü ve bu ödül için çok şanslı buluyordum. Ama baktım Ece Ege, salonda beğendiği diğer eser- lere 'kazanır' tavrıyla bakıyor. Birden etkinliğe gelen Türkler 'Olsun, kazanmasa da olur, buraya kadar gelmek de müthiş' demeye başladı. Çok da doğru. Yaklaşık 6 aydır bu önemli müzenin internet sitesinde Dice Kayek'in adı ve yaptıkları geçiyor. Yetmez mi?
Ancak yetmedi! Önceki akşam V&A Müzesi Direktörü Martin Roth hepimizi mutlu eden anonsu yaptı. 3 yıldır verilen Jameel Ödülü bu yıl Dice Kayek'indi. Salon bir anda alkışlarla yıkılmaya, eserlerin sergilendiği bölümde herkes İstanbul Contrast'a akın etmeye başladı.
Her yıl 270 sanatçı arasından öne çıkan 10 eseri ve sanatçıyı 5 kişiden oluşan bir jüri bilirliyor. Irak asıllı ünlü İngiliz mimar Zaha Hadid bu jüriye başkanlık yapıyor ve eserler de bugünden itibaren 27 Nisan 2014 tarihine kadar müzede sergileniyor.
Jameel Price için başvuran ve seçilen eserlerin ortak özelliği İslam kültür ve geleneklerinden esinlenilmiş modern yorumlar. Önemli işler ve Arap dünyasından özellikle önemli isimler var. Arap tipografi ve kaligrafisi, minyatür çizimler, videolar, takılar, baharatlar kullanılarak yapılmış halılar dahi var. Bu kadar eser arasından birincilik niye, üstelik de moda tasarımcısı olan iki kadına gitti acaba?
Edindiğim izlenim şu. Bir kere İslam dünyasında öne çıkan 'kadınlar' olarak Batı'nın ilgisini çekiyor Ayşe ve Ece Ege kardeşler. İkincisi İstanbul Contrast müthiş güçlü bir hikayeye ve yoruma sahip. Osmanlı giyim kültürünün statü, onur ve güç simgesi kaftan, Ece Ege'nin müthiş dokunuşları, modern yorumuyla el dokuma lame brokar kumaştan bambaşka bir hale dönüşüyor. Sultanahmet Camisi'nin kubbe mimarisi, tamamen elle katlama tekniği ile pamuk organdiden yapılmış 'Kubbe' isimli kostümde hayat buluyor. Ayasofya'nın iç mimarisinden esinlenen Dice Kayek, tam 6 bin 622 adet antik üfleme cam boncuğu elde işleyerek beyaz saten düşes ceket 'Ayasofya'yı ortaya çıkarıyor. Her ne kadar İstanbul Contrast'ın bu ödül için 3 eseri müzede sergilense de Ege kardeşler, İstanbul'un 20 sembolünden esinlenerek İstanbul Contarst'ı hazırladığını biliyoruz. İstanbul'un kumruları, Topkapı Sarayı'nda sergilenen Kaşıkçı Elması, lokum, beze, laleler ve Galata Köprüsü de Dice Kayek'e esin kaynağı olmuştu.
Paris Ritz Otel'in barında, İstanbul Modern Sanat Müzesi'nde ve Amsterdam Müzesi'de sergilenen İstanbul Contrast ve Dice Kayek için dün müthiş bir yazı okudum. The Daily Telegraph'dan Lisa Armstrogn, yere göğe koyamadığı Dice Kayek'in tasarımcıları Ege kardeşlere 'Stil Mimarları' başlığını atmış, şahane dediği eserlerdeki mimari dokunuşların önemine değinmiş ve "Ege kardeşlerin hala kendilerine ait mağazaları yok. Dice Kayek daha iyisini hak ediyor. Umarım bu son zafer yardımcı olur' demiş. Umarım daha da fazlası olur ve Türkiye'nin ismini önemli müzelere taşıyan bu isimler hak ettikleri yere daha hızlı ulaşır.
