Sadece Türkiye'nin değil dünyanın, hemen yanı başımızda Ukrayna'nın, Kırım'ın da içine dahil olduğu büyük bir kaosun içindeyiz.
Gündemimizde tapeler, AK Parti-Cemaat kavgası, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerin artan tansiyonu derken, geçen hafta tam günü Kadıköy-Moda'yı bambaşka bir gözle dolaşarak geçirince günlük hayata bazen kısa molalar vermenin ruha çok iyi geldiğini anlamış bulunmaktayım.
Ne de olsa her ne kadar her günüm iş dünyasıyla haşır neşir olmakla geçse de insan siyasi gündemin ağırlığından kendini kurtaramıyor. MasterCard'ın müthiş güzel bir projesi var. Daha önce çok kıskandığım turlar yaptılar. 'Paha Biçilemez İstanbul' dediler ve Kapalı Çarşı'yı dolaştılar mesela. James Bond'un son filminin çekildiği ünlü çatılarda yürüdüler ve daha da önemlisi dinlemeye doyamadığım ünlü rehber, tarihçi, yazar Saffet Emre Tonguç'tan bambaşka bir İstanbul dinlediler.
MasterCard bu programı tüm kart sahiplerine sunuyor. Yani kimse ayrıcalıklı değil. Pahabicilimezistanbul.com adresine kayıtlı kart sahipleri Saffet Emre Tonguç ile Kadıköy'ün ve diğer semtlerin gizli hazinelerinin keşfedildiği turlara katılabiliyor.
Bu arada biz içerde birbirimizi yemekle meşgulken, İstanbul'a gelen yabancı üst düzey yönetici ve patronlar şehrin olağanüstü tarihini yansıtan mekanlarda özel yolculuklar yapıyorlar. Saffet Emre Tonguç'tan öğreniyorum ki son bir ayda İstanbul iki önemli şahsiyeti misafir etmiş.
Bunlardan biri Blackberry'nin iki kurucusundan biri olan Jim Balsille, diğeri de Microsoft'un ortaklarından Paul Allen. Tonguç her iki önemli ismi de bizzat gezdiren isim olmuş. Merak ediyorum nasıl bir güzergah izliyorlar diye ve öğreniyorum ki örneğin Ayasofya gezildiği zaman önceden bu önemli mekan birkaç saatliğine ücreti ödenerek kapatılıyormuş. Yıllar önce 160 milyon dolar olduğu söylenen dev teknesi Octopus (Ahtapot) İstanbul'a demirlediğinde, kendisiyle tanışmış ve küçük bir davetli grubuyla birlikte teknesina davet edilmiş ve kendisinin de eşlik ettiği orkestrasından mini konser de dinlemiştim. Belli ki İstanbul hayranlarından o da ve Sochi Kış Olimpiyatları'na giderken İstanbul'u kendisine durak yapmadan duramamış.
Berna Sağlam, Fem Güçlütürk, MasterCard yöneticileri ve Saffet Emre Tonguç'un önceden belirlediği Kadıköy-
Moda rotasına gelince... Meşhur Baylan Pastanesi, Ali Muhiddin Hacı Bekir Pastanesi'ni geçip, daha önce hiç ziyaret etmediğim Ermeni Surp Takavor, Rum-Ortadoks Azize Euphemia, Surp Levon, Aya Triada, Asompsiyon, Presbiteryen All Saint kiliselerini gezme fırsatı yakaladım.
Balıkçılar Çarşısı'ndan Antikacılar Sokağı'na, oradan Süreyya Operası'na doğru yürüyüp, birçok dizayn dükkânına girip çıktık. Anne ve babası diplomat olan ama bakır aşkı yüzünden soyisminde bir bakır markası çıkaran bir zanaatkarı ziyaret ettik. Eskinin Kadıköy Kız Lisesi olan Muhtar Paşa Köşkü'nün önünde fotoğraf çektirdik, Batıkan Manço evsahipliğinde Barış Manço'nun müze evinde dolaştık, Koço Meyhanesi'ninin altındaki İstanbul'daki 180 ayazmadan biri olan Aya Ekaterini Ayazması'nın içine girdik ve son olarak da tarihi Moda İskilesi'ne bakan Moda Deniz Kulübü'nde yazar Buket Uzuner'in Moda ve Kadıköy'ünü dinledik. Hakikaten paha biçilemezdi.
Ruhumuza çok iyi geldi.