Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Kimilerine inat, büyüyeceğiz

2015 yılı sona ererken, henüz 4. çeyrek büyüme verileri açıklanmamışken, kasımocak dönemi, bir yıl önce yayınlanan kurum raporlarına bakıyorum; 2015'in 4. çeyrek ve tüm yıl için büyüme tahminlerine bakıyorum; beklentiler moralsiz ve 2015'in bütünü için en iyimser büyüme beklentisi yüzde 3.5 civarı.
Gerçekleşme ise, 2015'in son çeyreği için yüzde 5.7, tüm yıl için yüzde 4.
Bitirdiğimiz aralık ayı başında, TÜİK'in geçtiği yeni hesaplama yöntemine göre ise, takvim etkisinden arındırılmış 2015 son çeyrek büyümesi yüzde 6.4, tüm yıl büyümesi yüzde 5.9 olarak revize oldu. 2015 sonu, 2016 başında büyüme öngörülerine geriye dönüp bakıyorum; negatif büyüme öngören mi istersin; yüzde 3'ün altında büyüme öngören gırla.
Oysa 2016'nın ilk yarısında, eski hesaplama yöntemine göre de, yeni yönteme göre de büyüme yüzde 3.9'u yakalamıştı.
Herkes elini vicdanına koysun; 15 Temmuz'daki büyük hainlik olmasaydı, yılın ikinci yarısında Türkiye Ekonomisi en kötü performansla yüzde 2.5 büyüse dahi, tüm 2016 yılı büyümesi yüzde 3.2 olacaktı.
İkinci 6 ay yüzde 3 olsaydı, yüzde 3.5. Şimdi, 15 Temmuz gibi bir hainliğin Türkiye Ekonomisi'ne etkisini görmemezlikten gelip, '2016 için düşük büyüme öngörüleri doğruymuş' mu diyeceğiz?
15 Temmuz'a rağmen, Türkiye'nin 3 mega projeyi tamamlayıp, uydusunu yörüngeye fırlatması gerçeğine sırtımızı mı döneceğiz?
2015 ve 2016 büyüme öngörülerinde, Türkiye'nin performansı nedeniyle mahcup duruma düşen uluslararası kurumlar, küresel ekonomiyle ilgili belirsizlikler daha derin olmasına rağmen, 2017 büyümemiz için en az yüzde 3 diyorlar.
İlginçtir, en az yüzde 3 büyümemiz için içerideki 'umutsuzlar' dışarıdaki umutsuzlardan daha kalabalık.
Türkiye ekonomisinin yapı taşlarının tümü, önce 2017 büyümesi için 'pozitif' bir moral, motivasyonla yeni yıla başlamalı.

Büyüme için 'seferberlik' yılı
2017'nin ilk çeyreği, küresel siyasi dengeler açısından, taşların yerinden oynadığı, dünyanın önde gelen ülkeleri arasında gözlenen 'vesayet savaşları'nın 'doğrudan çatışma'ya dönüştüğü bir dönem olacak. Türkiye Ekonomisinin tüm aktörleri, üretimin ve tüketimin canlı tutulması, Ekonomi Yönetimi de piyasada dönen TL ile, teşvik ve desteklerin reel sektöre hızla ulaşması adına, tam anlamıyla 'seferberlik' ruhuyla çalışmalı.
15 Temmuz'u halkımız nasıl bertaraf etme azmini gösterdiyse, Türkiye Ekonomisi'nin 'büyüme hikâyesi'ni sürdürülebilir kılmak adına, aynı azmi göstermeliyiz.
'Birileri'ne inat, 2017'de de büyümemizi sürdüreceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA