Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EK EBRU KILIÇOĞLU

Taraftar olmadan...

Bir futbol takımına "taraf" olmak güzel bir duygudur... Farklı bir duruş, değişik bir bakış açısı kazandırır insana... Varolmak için fazladan bir sebep bırakır ellerinizin arasına... Kaybettirdikleri de olur şüphesiz. Mesela, kişisel ekonominizi ciddi şekilde zorlayabilir bilet fiyatları veya deplasman yolculukları... Sesiniz gidiverir bir heyecanlı maç sırasında veya sinir sisteminizdir derinden sarsılan, beklenmedik bir yenilgi sonrasında... Ama şüphesiz kazandırdıkları daha fazladır... En iyi arkadaşlarınız tribünde kader birliği ettiklerinizdir... Sonra, bir başkadır galibiyetin, başarıların ortaklığı... Hayatınızdaki "en çok" anları saydığınız zaman kendi kendinize, ilk 10'dan en az 5 tanesi ait değil mi tuttuğunuz takıma? Taraf olmak, tıpkı annenin çocuğa olan sevgisi gibi kayıtsızdır, şartsızdır... Ama...

Galatasaraylı
olamazlar
Geçen haftanın gündemini oluşturdu "Galatasaraylı" ama 'Galatasaraylı olamayacak' ıslıklar! Kimse nedenine bakmadı... Zaten neden aramak da anlamsızdı... Bir taraftarın, kendi takımını ıslıklaması, zaten olayın esasına aykırıydı... Dedik ya, taraftar severse, kayıtsızşartsızdır sevgisi... Hagi, "O, 15 sene hizmet verdi bu takıma" dedi Arif için. Kimse aksini iddia etmiyordu ki zaten... Galatasaray'ın en önemli başarılarında imzası var Arif' in... Onun da Bülent Korkmaz gibi bu takımın bir sembolü olduğunu hangi Galatasaray taraftarı unutabilir ki? Özellikle de 2000 senesinden bu yana "geçmiş" te yaşarken? Peki neden ıslıklar duyuldu o meşum günde Olimpiyat Stadı'nda? Kimse buna bakmadı! Islıklayanlar malum, G.Saraylı olamazdı.

Futbolda protesto da var
Islıklara şövalyece karşı durmak ve ıslıklayanları dışlamak çok "romantik" kabul... Ve kesinlikle kabul edilebilir değil bir futbolcunun "gününde olmadığı" için yuhalanması... Öte yandan 3 nokta var, bu "romans" arasında atladığımız: İlki, protesto da futbolun bir parçası... Yani profesyonelse bir futbolcu; bilmeli ki, alkış kadar eleştiri de var bu işin içinde... İkincisi, "sahadakiler" ıslıklanmayacaksa eğer o zaman hakem de var o sahada ve rakip oyuncular da! Hagi; Arif kadar hakemi veya küfür yiyen bir rakibi koruduğunda gerçek bir kahraman olabilir ancak ve üçüncüsü, tıpkı Arif gibi ve Arif kadar Galatasaraylı taraftarlar da o "15" senenin bir parçası... Tamam, futbolcular olmadan gelmez başarı. Peki ya taraftar olmadan gelebilir mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA