Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Putin ve Trump sizce ‘evet’ mi diyor yoksa ‘hayır’ mı?

ABD yüzlerce kilometre öteden gelip Suriye'de cirit atıyor. CIA ajanla sahada PKK-PYD'li teröristleri yönetiyor.
"Niye buradasınız" diye sorulduğunda cevapları belli:
"ABD'nin ulusal güvenliği için!"
Sınırların yeniden dizayn edildiği bu süreçte Suriye'de pay peşinde olan Rusya da boş durmuyor elbette. O da Kırım'a giriyor.
Trump'ın "Kırım'ı Ukrayna'ya iade edin" çıkışına Rus Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova'nın cevabı net:
"Kırım Rusya'nın toprağı ve biz topraklarımızı geri vermeyiz."
Süper güçlerin paylaşım masasında meze olan bölge ülkeleri ise başları önünde kaderlerine razı oluyorlar.
Azıcık kafasını kaldıranın başına neler geldiğini Saddam'ın Irak'ına ya da Kaddafi'nin Libya'sına bakarak görmek mümkün.
Gelsin işgal, iç savaş, darbe, ekonomik sabotaj...
Kendi kaderini kendi belirleme hakkını kullanan ulusların üstüne leş kargaları gibi üşüşüyorlar ve halkların etini lime lime ediyorlar.
Bugün sözünü ettiğim ülkelerde sokağa çıkın ve sorun bakalım, emperyalistlerin devirmeden önce diktatör ilan ettiği Saddam'ı ya da Kaddafi'yi mumla aramayan tek bir kişi var mı?
Bize de aynısını yapmak istediler. Obama yönetimi "şak" deyince İncirlik'i "tak" diye açmayan, güney sınırımızda kurulmaya çalışılan PKK- PYD devletine "hayhay" demeyen Erdoğan'ı devirme planını Gezi'de devreye soktular.
FETÖ komplolarına, PKK terörüne, medya manipülasyonuna, ikbal pervanesi kukla siyasilere rağmen Türkler bölge halkları gibi zokayı yutmayınca da darbe kartını açtılar.
Çok şükür ellerinde patladı. Dik duran önderleri olmadığı için daha önce defalarca darbelenen Türk halkı 15 Temmuz'da darbecilere postallarını yedirdi.
Şimdi halk iktidarda. Türkiye de onurlu, egemen devletler gibi içeride ve dışarıda kararlarını kendisi alıyor.
TSK'nın Kıbrıs harekâtından sonra ilk kez sınır ötesine çıkması, terörü evinde bitirmek için El Bab'ı alması bunun en güçlü kanıtı.
Cumhurbaşkanının "Yetmez, PKK-PYD'nin, DEAŞ'ın inlerine gireceğiz. Sırada Münbiç ve Rakka var" kararlılığı karşısında top çeviriyorlar.
Birkaç gün önce CIA direktörünü göndermişlerdi. Bugün de ABD Genelkurmay Başkanı Türkiye'ye geliyor.
Artık tehdit yok, orta yolu bulmak tek şansları!
15 Temmuz öncesini hatırlayın. "Girerseniz vururuz" tehditleri havada uçuşuyordu. Ne yazık ki yerli malı muhalefet de emperyalistlerin sözcülüğüne soyunup içeriden Türkiye'ye parmak sallıyordu.
İşte Cumhurbaşkanının "16 Nisan 15 Temmuz'un cevabı olacak" sözlerinin anlamı budur.
Erdoğan'ın bu sözünün muhatabı da, Türk halkından ziyade yüzyıllardır bu coğrafyanın kanını emen emperyalistlerdir.
Hal buyken, Rusya'nın, ABD'nin ve tıpkı Suriye'de olduğu gibi Türkiye'nin üzerine çökmeyi bekleyen leş kargalarının referandumdan evet mi yoksa hayır mı çıkmasını umduklarını tahmin etmek zor olmasa gerek değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA