Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Kabataş yalancıları mı Boğaziçi goygoycuları mı?

Boğaziçi eylemlerinde polisin bir öğrenciye "Aşağı bak" dediği iddiası iki gündür ülkenin en önemli gündemi.
Yol TV, Halk TV gibi mecraların elden ele yaydığı video üzerinden sosyal medyada başlatılan "Aşağı bakmayacağız" kampanyasına destek için binlerce tweet atıldı.



Yalnızca organize trollerden, profillerine Atatürk portresi koymuş şakirtlerden, Athena Gökhan'dan, Barış Atay'dan, tescillilerden bahsetmiyorum... Ya da Gezi zamanı Kabataş'ta İslamcıları kafalayıp bugün Etiler'e tezgâh açan ajan provokatörlerden, Davutoğlu'ndan, Babacan'dan değil...
Milyonlarca oy alan siyasiler, koca koca sanatçılar, gazeteciler, Sabahattin Ali'nin "Başın öne eğilmesin" dizelerinden tweetler devşirdiler.
Cem Say isimli bir hocaysa ajitasyonun dozunu "1633'te engizisyon mahkemesi Galileo'ya aşağı bak demişti" seviyesine indirmişti bile...
Oysa çok geçmeden üzerine şiirler okunan, türküler yakılan "aşağı bak" cümlesinin yaratılmış bir motto olduğu anlaşıldı.
Videodaki diyalog net bir şekilde aynen şöyleydi:
- Ayrılarak gidin... İn aşağı, in aşağı, aşağıdan, aşağıdan... Toplu gitmek yok!
Peki, şimdi ne olacak?
Hadi pazartesi gecesi montaj video üzerinden konuklarına "buyurganlığı, tek adamlığı" durup durup tel'in ettiren Ahmet Hakan ve muadilleri goygoylarını telafi edeceklerdir, eminim de... O gece puslu Twitter'da sürüye dalan Kılıçdaroğlu, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ne yapacaklar?
Yalnızca görevini yapan, yaptığı halde yüzü deşifre edilen, sosyal lince uğrayan, hedef gösterilen o polis memurundan bir özür dileyecekler mi?
Peki ya, sözlerine güvenip yalanlarına kanan, iyi niyeti istismar edilen vatandaşlardan, öğrencilerden?
"Olur böyle şeyler mi" diyorsunuz?
Kabataş yalancılarından ne farkınız var?

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

DOLAR AŞAĞI BAKARKEN...

Yükselirken kıyametler kopartılan dolar kuru sessiz sedasız düşüyor. Dün 7.14'lerdeydi. 2021 tahminleri çok daha iyimser.
İktidar reform paketinden, yeni anayasadan bahsediyor...
Ve birileri yine gençliğin deli kanını Soros'un kataloğundan seçilmiş yöntemlerle kaynatmaya çalışıyor.
Gel de zamanlama manidar diyenlere komplocu de!

***

BOĞAZİÇİ EYLEMLERİNİN İLK ÜÇ GÜNÜ...

Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atanmasıyla yükselen itirazları kısmen anlamak mümkündü.
Evet, atama yasalara uygundu ve diğer üniversitelerdeki pratiklerle de ters düşmüyordu. Ancak Boğaziçi'nin yıllar içinde başarıları sayesinde elde ettiği özgün pozisyon, Bulu'nun yeterliliğine dair yapılan tartışmayı kaldırıyordu.



Dolayısıyla bu tavrın "akademik snopluk" olduğunu düşünenler de dahil kampüste Metallica parçalarının çalındığı ilk günkü protestolara gülümseyip geçtiler.
Ne var ki Boğaziçi eylemlerinde halkın dini değerleri üzerinden yapılan kör gözüm parmağına provokasyonun ardından başlayan süreci iyi niyetle okumak mümkün değil.
Zira rektör atamasını protesto etmek için Kâbe resmini Müslümanları tahrik edecek şekilde eylemlerde kullanmanın ne ahlaki ne de mantıki bir izahı var.
Yılda bir Avrupa başkentlerinde ortaya çıkıp Kuran yakan meczupları akla getiren bu vasatlığı yere göğe sığdırılamayan "Boğaziçili yaratıcılığıyla", orantısız zekâyla açıklamak da mümkün değil.
Zaten, Meclis'te üretmediği siyaseti üniversite öğrencilerinin eylemlerinde arayan tembel muhalefet bile sukutu hayale uğradı. Eylemlerin ilk üç gününde İstanbul İl Başkanları Canan Kaftancıoğlu'nun da sahaya indiği CHP, Faik Öztrak'ın "Tasvip etmiyoruz, provokasyon" açıklamasıyla çark etmek zorunda kaldı.
Sahada artık, Gezi'nin ilk üç gününde iyi niyetli vatandaşın alandan çekilmesiyle ortalığın ajan provokatörlere kalması gibi, HDP'li Hüda Kaya, Sezgin Tanrıkulu falan var. Twitter'dan eylemcileri yüreklendiren Emre Uslu ve şakirtleri de unutmamak lazım tabii.
Ama geçti o günler... Bu halk, 1960 model darbe mekaniğinin Gezi'de yağlanan taş çarklarına 15 Temmuz'da demir bir levye soktu.
Değil üniversiteli çocukların arkasına saklananlar, Biden kendi gelse çıkaramaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA