Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Dolar düşünce de etiketlere yansıtacak mısınız?

Manyakça bir ortam var... 100 bin TL'lik arabanızı sarı sitede 500 bin TL'den satışa koysanız, bir kişi de çıkıp "Kardeşim sen manyak mısın?" diye sormaz.
Görüyoruz işte... Bu "cüretkâr fiyat denemelerini" örnek alan pek çok kişi "Ben enayi miyim" deyip bindiği aracı misli misli fiyatlarla internette satışa koyuyor.
İş öyle bir hâl almış durumda ki ikinci el otomobillerin fiyatı zaman zaman sıfır araçları geçiyor.
Ev sahipleri de dolar arttı diye kiradaki evlerinin fiyatını 2'ye, hatta 3'e katlıyor. Emlakçılar ev sahiplerini arayıp "Kiracını çıkar, sana iki mislini ödeyecek kiracı bulayım" diye sıkıştırıyor.
Her gün ağzım açık, ne hikâyeler dinliyorum... İstanbul'daki evini makul bir fiyattan satışa çıkaran vatandaşa sitedeki diğer mülk sahipleri ültimatom vermişler. "Kendine gel, evini bu fiyattan satamazsın, bizim evlerin rayicini düşürüyorsun" diye...



Dolar artışını, üretim maliyetlerinin altını çizerek artıranların gerekçeleri de daha mantıklı değil.
Elbette ithal hammadde ve mazot, doğalgaz, elektrik gibi kalemlerdeki artışların fiyatlara etkisi olacak.
Ama oran market raflarında sabahtan akşama değişen etiketlerdeki kadar mıdır?
Dün sosyal medyada insanlar, sabah 60 liraya aldıkları tereyağının aynı markette akşam 90 TL'ye satıldığını belgeleyen paylaşımlar yapıyorlardı.
Dolar düştü diye bir kere bile etiketlerinde indirim yaptığını görmediğimiz "tüketici dostu" market zincirleri, depoda beklettikleri malların durduk yere artan maliyetleri konusunda da bizi aydınlatabilirler mi?
Ama serbest piyasa ekonomisinde ahlaksızlık da meşru bir strateji olarak oyuna dahil biliyorsunuz. Yapacak bir şey yok.
Zira "Devlet stokçuluğa niye müdahale etmiyor?" diye bağıranlar, bu kez de "Serbest piyasanın dengesini bozuyorsunuz, ne olacak bu işverenin hali?" diye cırlayacak.
Hükümet benzini, doğalgazı ciddi oranda sübvanse ettiği halde "Yetmez, daha fazla" diyen ancak astronomik kârlarından asla taviz vermeyen TÜSİAD'ı, TİSK'i ve diğer patron örgütleri "demokrasi bildirileri" yayınlayacak...
Enflasyon ile faizler arasındaki sebep-sonuç ilişkisi her yönüyle tartışılırken bu kolektif delilik hali de gözden kaçırılmamalı bence.

***

İSTANBUL KARANLIĞA GÖMÜLDÜ

İstanbul'da pek çok bölgede sokak lambaları yanmıyor.
Boğaziçi Üniversitesi'ne çıkan ve kaldırım düzenlemesinin ardından araçların yola zor sığdığı Nispetiye Caddesi, Bebek'ten sonra sahil şeridi, otoban bağlantı yolları vs. uzunca bir süredir karanlığa mahkûm.



Bu bir tasarruf tedbiri mi yoksa bakım çalışmalarının aksaması vb. gibi bir ihmalin sonucu mu?
Ve ne kadar sürecek?
Bilelim de ona göre tedbirimizi alalım, zifiri karanlık yollarda başımıza iş açmayalım.

***

İLHAN KESİCİ, İLHAN KESİCİ'DİR

Basit anlatan, anlattığını iyi anlamıştır derler.
Doğrudur.
Ama bazen basit sadece basittir.
Buna örnek olarak da dün seçmenlerine insan haklarının önemini anlatan İlhan Kesici'nin, "İnsan hakları insanlık hakkıdır" aforizmasını verebiliriz.



Bir röportajında "Seyit Rıza kimdir?" sorusuna "Seyit Rıza bir insandır" cevabını veren Dersimli Kılıçdaroğlu gibi basitleştirmese de İlhan Bey de fena değil bence.
Anlaşılan o ki gizli gizli 2023 adaylığı için kulislere başlayan Kesici, cumhurbaşkanlığı yarışında kendine rakip olarak Kılıçdaroğlu'nu seçmiş.
Geçen sefer rakibi fizikçi Muharrem İnce'ydi, bu kez Kemal Bey'le hedef büyütmüş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA