Ali Babacan'ın HDP çevrelerinde Erol Katırcıoğlu'nun ifade ettiği gibi "sempatiyle" karşılanan çıkışları tartışma konusu.
Babacan'ın, hakkında kapatılma davası olan HDP'nin seçmenine göz kırpmak ve dışarıdan onay almak, öne çıkmak amacıyla vites yükselttiği ortada.
Ve garip de değil. Zira Babacan bugün nerede duruyorsa geçmişte de oradaydı.
AK Parti içindeki daha sonradan tasfiye edilecek olan okyanus ötesi, küreselci kliğin bir üyesiydi.
Hatta herkes yol aldığı halde arada derede açıklamalarıyla 2019'a kadar partide kalmayı başardı.
İstanbul seçimleri sonrasında muhalefetten yana esen rüzgârla yelkenlerini doldurmak için de parti kurdu.



Ne var ki Babacan'ın bugün çizmeye çalıştığı imaj, Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak misali, AK Partili küskünleri bile rahatsız etmiş durumda.
Garip olan AK Parti'den oy tırtıklasın, muhafazakârlar, dindarlar da Millet İttifakı'nda denilsin diye kabul edilen Babacan'ın bu sonucu öngörememesi... Her partiden seçmenin gözünde müthiş bir popülarite yakalayan SİHA üreticisi Baykar'ı hedef almanın siyaseten intihar olduğunu fark edememesi.
Öyle ya rol modeli, siyasi kariyer hedefi Sezgin Tanrıkulu mu?
Dün baktım, partisinin hesaplarından şu mesajlar paylaşılıyordu:
"Türkiye'den davet edilen tek siyasetçi Babacan. Pandemi nedeniyle verilen üç yıllık aranın ardından toplanan Davos Zirvesi'ne Türkiye'deki siyasetçilerden sadece Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan davet edildi."
Ne "onör" ama!
Belli ki Erdoğan'ın 2009'da "Benim için bitmiştir" diyerek çöpe attığı Davos'a iki kişilik davetiye bulması Ali Bey'i daha zirvelere çıkmadan çarpmış. Seçimlere, daha kendine doğru düzgün hükümet kuramayan İsrail'de değil Türkiye'de gireceğini unutturmuş.

***

DİLİN NEYSE OSUN
"Türkiyeli mi Türk mü?" tartışması devam ediyor...
İlber Ortaylı, "Ben Türkiye'de doğmadım ama Türk'üm" sözleriyle "Türkiyeli" tercihinin ne kadar takır tukur, zorlama bir tanım olduğunu çok güzel özetlemiş.



Eskiden ben de daha kapsayıcı olduğunu düşünerek Türkiyeli demeyi tercih ediyordum.
Ama zamanla bunun bir kompleksin ürünü olduğunu fark ettim.
Hangi dili kullanıyorsan osun işte.
Çok mu zor?

***

PİYANO ALIRKEN İYİYDİ...
Gülben Ergen'in Twitter hesabından borsa reklamı yapması ayıplanıyor.
Şaşırtıcı olan ne anlamadım?



Olay bu değil mi zaten? Ünlülük müessesesinin çarkları böyle dönmüyor mu?
Ayrıca geçenlerde "sanatçı olabileceği halde geçimini kuryelik yaparak sağlayan" bir gence piyano hediye ettiğini açıklayınca alkışlamıştınız ünlümüzü...
Hiç sormuyor musunuz gence sanatını icra etsin diye verilen o piyanonun parası nereden geliyor diye?
"Sanat"tan kazanılacak değildi ya.