Habertürk'ün eski küfürbazı, Sedat Peker videoları kesilince gündemden kopup boşta kalan kitleyi gözüne kestirmiş.
Geçen gün de Münevver Karabulut'un avukatını yayına almış, 14 yıldır üzerine üretilmedik şehir efsanesi kalmayan vahşi cinayeti ısıtıyordu.
Ama bir kez daha, insan hakları aktivisti kadınları tecavüzle tehdit ettiği günlerde olduğu gibi, temcit pilavının altını yaktı.
Zira programda, dünyanın başka her hangi bir ülkesinde söyleseniz hayatınızın kayacağı korkunç şeyler konuşuluyordu:
"Cezayir asıllı bir aile, Yahudi kökenli. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de birçok Yahudi kökenli ailenin infaz edilmesinin müsebbibi buymuş: Mayasız Ayini.
Nedir bu? 18 yaşına gelmiş bir erkek; bakire genç bir kızı katledip rüştünü ispat edecek. Böyle bir ayin türü var. Mahkeme tutanaklarına da girdi. Bunun üzerinde duruldu. Bakire bir kız, Bahçeşehir'de öldürülüyor, babannenin evine getiriliyor. Acaba bu mu?"
Bilenlere sordum, bir defa Garipoğlu ailesi Yahudi değilmiş.
İkincisi, Yahudilik de böyle bir ayin falan yok.
Tık alma hevesiyle ağızlarından çıkanı kulakları çok sonra duyduğu için şimdi "İddia mahkeme tutanaklarına girdiği için konuştuk. Antisemitik değiliz" diye kıvranıyorlar.
Yabancı düşmanlığının körüklendiği bir dönemde Yahudileri şeytanlaştıracağı aşikar böylesine bir iddia için daha ciddi teolojik ve tarihsel deliller gerekmez mi?
Peki ya dedikodularla hedef gösterilen insanlar?
Çocuk oyuncağı mı bu işler, ergen misiniz?
Öyle ya mahkemelerde "uzaylılar kaçırdı, hatırlamıyorum hakim bey" diyen bile var.
Ayrıca iş mahkeme tutanaklarına kaldıysa, Türkiye'nin dededen kalma tapulu arazisinde kilise sahibi olan tek gazetecesi hakkında yazılanları anlatsak inanmazsınız.
***
CEM GARİPOĞLU'NUN MEZARI AÇILABİLİR Mİ?
Herkesin Twitter'da bir kez yazdığını güvendiğim hukukçulara sordum.
Garipoğlu'nun mezarı açılabilir mi?
Uzunca anlattılar. Özetle şunları söylüyorlar:
Cem Garipoğlu hukukun konusu olan bir soruşturmanın muhatabı değil. Ölümü ve defini hukuk gerektirdiği tüm prosedürlere uygun olarak onlarca makam tarafından kayıt altına alınmış.
Böyle bir şey ancak, babalık davası vb bir hukuki iddia söz konusu olursa, Garipoğlu ailesinin de rıza alınarak yapılabilir.
***
KİM KİMİ REHİN ALMIŞ BELLİ DEĞİLBELLİ
BBC Dışişleri Muhabiri Liz Dost'un haberine göre, İran 5 ABD vatandaşını 6 milyar dolar varlığının iadesi koşuluyla serbest bırakacakmış.
İran'daki karakollara kıran mı girmiş bilinmez, biri kadın beş ABD'li şu an bilinmeyen bir otelde tutuluyorlarmış. Avukatlarıyla görüşmüşler.
ABD isimlerini tam açıklamamış ama adam başı 1,2 milyar doları gözden çıkardıklarına bakılırsa "önemli vatandaşlar" olmalılar.
Tahran gelişmeyi "bir tutuklu değişimi" olarak tarif etse de paranın hesaplarına nakit yatırılmasını istemiş.
Zaten para da kendi paraları. ABD'den tek istedikleri, Güney Kore'de el koyduğu 6 milyar dolarlarını, Katar Merkez Bankası üzerinden iade etmesi.
Kim kimi rehin almış belli değil anlayacağınız.
Ne senaryo ama, tam Tarantino'luk iş değil mi?
***
BİTSE DE GİTSEK
Galata köprüsünde 40 gün sürecek inşaatın startı verilmiş.
Yine harika zamanlama!
Ne yapsın Ekrem Başkan, koskoca yazı il gezilerinde geçirdi. Ama sonunda ne yaptı etti İstanbul'un en işlek köprüsünde başladığı inşaatı, okulların açılacağı, insanların tatilden döneceği Eylül'e denk getirdi.
Ne olacak İstanbullu alışık, Eylül'de de sıkar dişini diyeceğim ama aklıma ister ister 4,5 yıldır bitirilemeyen Beşiktaş Meydanı'ndaki trafik düzenlemesi inşaatı geliyor.
Neyse bitse de gitsek artık.
