Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

CHP’yi kayyum kurtarır

Sesli dinlemek için tıklayınız.

CHP, çok partili hayata, gizli oy açık sayım ilkesine, siyasi rekabete göre kurulmuş bir parti değil.
İktidara oyla değil devrimle gelmiş ve sonrasındaki geçiş sürecini idare etmek üzere örgütlenmiş bir yapı.
Varoluşu gereği de bir kadro hareketi. Gücünü, meşruiyetini ikna edilmiş kitlelerin sandıkta verdiği yetkiden değil, askeri ve sivil bürokrasideki etkinliğinden alıyor.
1946'daki denemeden sonra 1950'de serbest ve genel seçimlerin yapılmasıyla açığa çıkan bu gerçek de 70 yıldır her seçimde kendini hatırlatıyor.
Aslında sağ kazanmıyor, CHP bürokrasisinin karşısında kim ana odak olursa o iktidar oluyor.



Ne var ki yüzde 20-25'lik kemik bir taban, isimlerin değil bizzat partinin kendisinin "kazanmayacak aday" olduğunu kabullenemiyor.
Oylar bölünmesin, çöp olmasın diye kendi iradesiyle ana muhalefeti CHP'yle tıkıyor.
İşin kötüsü, bu sıkışmaya çözüm olarak muhalif seçmenin önüne koyulan alternatiflerden biri yukarıda tarif ettiğim "kuruluş ayarlarına" dönmek. Neylersin ki o defter, kendi rızasıyla demokrasiye geçen yegâne Milli Şef İsmet İnönü'nü tarafından çoktan kapatıldı.
İkincisi ise Özgür Özel, taşra siyasetinin suyunu çıkartmış, ekranda seçim dönemi oy versinler diye yalan söylediğini gülerek anlatmış bir karikatür. Ortağı Ekrem İmamoğlu'nun da temsil ettiği popülist siyasetçi tipinin bir örneği.
Evet, el birliğiyle 2028'de muhalif seçmenin uğrayacağı hayal kırıklığının taşlarını döşüyorlar.
Yakın geçmişte CHP'lilerin başvurusuyla birçok parti örgütüne kayyum atandığına şahit olduk. Parti için de aynısı neden olmasın?
Bakarsınız, CHP hanedanlığından gelmeyen bir isim partideki saltanatı zayıflatır.
Başka türlü CHP, bir yüzyıl daha iktidarlara stepne olmaya devam eder.

***

MUSK'I GÖREN OLURSA...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17-21 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek zirve nedeniyle bugün ABD'ye gidiyor.
Dün Sabah'tan Dilek Güngör, Cumhurbaşkanı'nın Elon Musk'la da görüşeceğini yazmıştı. Çok güzel haber.



Ziyareti izleyen meslektaşlarımız denk gelirler mi bilmiyorum ama keşke bir soruyla da olsa Musk'ı Türkiye X'te neler olup bittiğinden haberdar etseler.
Zira Twitter dönemindeki manipülasyon kesintisiz sürüyor. Sansür mekanizmaları hâlâ aynı.
Musk'ı seviyoruz, bir el atsın.

***

BU TWEET ÜZERİNE O DAVA DÜŞMEZ Mİ?
Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, "Sinemamızın en iyi yürüyen, kadın döven, şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan erkeği" sözlerine dava açacaklarını açıklayan Yılmaz Güney'in ailesine kısacak bir yanıt vermiş:



"Ok hakimi vurmak yok ama..."

***

KİM DELİ BELLİ DEĞİL
Esenyurt'ta davranışlarından akıl hastası olduğu anlaşılan bir kadın, yoldan geçenlere bulaşıyor. Milleti kovalıyor. Kaldırıma oturup yoldan geçen arabalara tekme atıyor. Artık neye kafası bozulduysa...
Yalnızca sosyal medyada değil tüm haberlerde bu olay türlü veçheleriyle işleniyor. Herkes kendi meşrebince eğip büküyor. Üzerine analizler yapılıyor.
Kimi "Suriyeli ondan" diyor. Milli Gazete "Başörtülü kadına çirkin saldırı" diyor. Yetkililer resmi açıklamalar yapıyor...
Bense gündeme bakarken çoğu zaman deli kim karıştırıyorum.
Acaba ben mi delirdim?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA