Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'taki Türkevi'nde görüştüğü Elon Musk'ı Teknofest'e davet etmişti.
Musk, geçtiğimiz gün X'te "Davetiniz için teşekkür ederiz Sayın Başkan. Gelecek yıl bizzat katılmayı ve Türkiye'deki diğer yatırım fırsatlarını tartışmayı sabırsızlıkla bekliyorum" mesajını paylaştı.
Erdoğan da "Sevgili Musk" diye başladığı cevabında, "Kazan-kazan anlayışıyla gerçekleştireceğimiz işbirlikleriyle, ülkemize ve insanlığa birçok alanda büyük katkılar sunacağımıza inanıyorum. En kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle..." dedi.
Erdoğan'la muhabbetleri farklı olsa da Musk'ın temasta olduğu başka liderler de var. Macron'la da görüştü, Meloni'yle de... Uzay çalışmalarında seviye atlayan Hindistan'ın Başbakanı Modi'yle X'in yerel yasalara uyması konusunda hemfikir.



Kimi Yahudi kuruluşlarının tepkisine rağmen California'ya Musk'la görüşmeye giden İsrail Başbakanı Netanyahu da ondan "Dehasına ve insanlık üzerindeki etkisine hayranım" diye bahsediyor. Çin'le bile ilişkisi sıcak. Putin ise Musk için "Seçkin bir adam. Olağanüstü bir insan, aktif ve önemli işler yapan yetenekli bir iş insanı" diyor.
Uzatmayalım. Bir tek ABD müesses nizamı kendisine "mesafeli". Musk'la pek çok projede beraber çalışmak zorunda kalsalar da Tesla gibi "yerli ve milli" markalarının adını ağızlarına almamaya özen gösteriyorlar.
Hatta Biden açıkça, Musk'ın ABD ulusal güvenliği için bir tehdit olup olmadığının anlaşılması için "Başka ülkelerle işbirliği ve teknik ilişkilerine bakmak faydalı olabilir" önerisinde bulunuyor.
Hollywood'undan ABD merkez medyasına kadar rejimin tüm ideolojik aygıtları karşısında.
Peki Musk nereye doğru yürüyor?
Pek çok yorumcunun söylediği gibi, yeni medyanın amiral gemisi X'e onca para gömmesi, siyasete meylettiğinin göstergesi mi? Ya da Meksika sınırına gidip mültecilerle ilgili açıklama yapması, New York'un aksayan kamu hizmetlerinden bahsetmesi...
Küresel çağda yükselen Silikon Vadisi ideolojisi "Dehalar yönetsin" dese de mucitlerin siyasette iş dünyasındaki gibi başarılı olması garanti değil. Ben yine de Musk'ı ABD'nin başında görmek isterim.
Ama sanırım Musk'ın istediği iktidar alanı çok daha fazlası.

***

BİLL GATES'İN AKILLISI OLACAĞIMA...

Ferari'sini kiraya verip bisiklete binen bilge, dünyanın iyilik meleği Bill Gates şimdi de ağaçları gözünü kestirmiş. Şöyle diyor:
"Ağaç dikmiyorum. Ağaç dikmenin faydası hâlâ kanıtlanmamış bir şey. Ağaçların iklim için iyi olduğuna sadece aptallar inanır. Bazı insanlar yeterince ağaç dikmeyle iklim sorununun tamamen çözülebileceğini düşünüyor. Bu tamamen saçmalık. Biz bilim insanı mıyız, yoksa aptal mıyız? Hangisi olmak istiyoruz?"



Evet, ağaçların çimen veya kar gibi toprağı örtebilecek diğer şeylerle karşılaştırıldığında araziyi daha karanlık hale getirdiğini, karanlık yüzeylerin daha fazla ısıyı emdiğini, hapsettiğini, sonuçta da yerel iklimi ısıttığını iddia edenler var.
Tıpkı küreyi ısıtmamak için doğal et yerine sentetiğinin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen "akıllılar" gibi.
Ben hedeflerinin doğal hayatı korumak kılıfıyla insanı ve insanlığa dair ne varsa yok etmek olduğunu düşünüyorum.
Bu yüzden de "Bilim insanı mıyız yoksa aptal mı, hangisi olmak istiyorsunuz?" diyen Gates'in karşısında "aptalların safında" kalmayı tercih ediyorum.
Mesela, "Mars'a gideceğime aşıyla hayat kurtarırım" dediğinde, "Sen ne diyorsan tam tersi" demiştim. Pandemi dayatmasına, zorunlu aşıya, yasaklara karşı çıkmamda da bu pratik formülün çok faydasını gördüm.
Size de tavsiye ederim.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz