Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Gül'e dua eden Museviler

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Türkmenistan'daydık. Gül, daha yolculuğun başında, her vesile ile sıcak tutulan "türban tartışması"ndan sıkıldığını hissettirdi. "Ben de Başbakan da artık bıktık!" dedi.
Cumhurbaşkanı uçakta, farklı konulara değindi. Söz, "siyasi üslup"tan açıldığında, "Liderlerle konuşunca herkes iyi niyetli ama dışarıda görüyorsunuz. Her şey değişiyor, bu siyaset tarzı değişmiyor" dedi ve Cumhuriyet'in ilk yıllarından örnek verdi:
"Atatürk'ün isteğiyle Serbest Fırka kurulup, iktidar- muhalefet ortaya çıktıktan sonra Fethi Bey'e (Okyar) yapılan suçlamaları okudum. Baktım, Allah Allah. Bugün belki isimleri değiştirebilirsiniz!"
Gül, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile olumlu başlayan süreç için, "Parti başkanlarına aynı mesafedeyim. Ayrım yapmam" dedi.

***

Peki, "Cumhurbaşkanı'nı bu sıralar en çok memnun eden şey ne?" diye sorulsa bence şu yanıt dikkate değer:
"Bir süre önce Hatay'daydım. Sinagoga, kiliseye gittim. Kilisede yaşlı bir kadın 'Allah'a şükür bugünleri gördük' diyordu. Baktım Türkçe konuşuyor. Katolikmiş. Senin kendi vatandaşın.
Sinagogda ise Museviler her cumartesi bana dua ediyorlar. Bana derken tabii ki devlet başkanı Abdullah Gül için dua ediyorlar."
Gül, "Musevi vatandaşların tedirgin olduğunu düşünüyor mu?"
Bu hususta çok titiz...
"Türkiye'deki Museviler bizim vatandaşımız. Ayrıca, problemimiz İsrail hükümetinin politikalarıyla ilgili, İsrail halkıyla değil!"
***

Yakında, Ermenistan sorununun çözümü yolunda yeni gelişmeler bekleyebiliriz. Zira Cumhurbaşkanı, "Bugünkü fiili durum kimsenin çıkarına değil. Sorunlar çözülse Kafkaslar'da ekonomik patlama olur" deyip, ekledi:
"Kafkaslar için ilgili kurumlara görev veriyorum. Bağımsız kurumlara da çalışma yaptırıyorum. Süreç ölmüş değil!"
Ve diğer dış politika konularındaki sorulara, Gül'ün yanıtları şöyleydi:
ABD Kongresi'ndeki denge değişimi...
Türk-Amerikan ilişkilerinin oturduğu sütunlar önemli. Bunun değerini biz de biliriz onlar da."
Kıbrıs'ta AB'nin ikircikli tutumu... "AB ülkeleri bazı gerçekleri yavaş yavaş görüyor. Artık sabırları taşıyor.
Kendileri zayıf duruma düşüyor.

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin tutumu. "Sorumluluklarının farkına olmaya başladılar. Bazı şeyler yapıyorlarsa da etkileri tatmin edici değil. Ama psikolojik bariyer aşıldı."
***

Hukuki cephede Gül'ün yorumları şöyle...
Haberal'ı tahliye etmeyen hakimlere verilen tazminat cezası...
"Yargı kararlarıyla ilgili söyleyecek bir şey yok."
Uzun tutukluluk süresi...
"Tutuklamalar cezaya dönüşmemeli. Tutukluların sayısı mahkumların sayısından fazla olmaya başladı. Bu hoş değil. Yargının hızlı çalışması gerekiyor."
Basın özgürlüğü...
"Bu konuların Meclis'te düzeltilmesi lazım. Problem, mahkeme safahatındakilerin yayınlanması. İfade hürriyeti konusunda ise herkes şiddet olmadığı sürece istediğini yazar çizer."
***

Cumhurbaşkanı, görev süresi ve sonrası ile ilgili spekülasyonlara girmiyor, "Bilgimin ve ilgimin dışında. Ben, işimi iyi yapmaya çalışıyorum" demekle yetiniyor.
29 Ekim davetine yeni vitriniyle çıkan Köşk'ün beğenildiği hatırlatılınca yüzünde acı bir ifade beliriyor: "Doğrusu endişe ettik ama olumsuz tepki almadık. Burası şundan önemli. Türkiye büyük devlet. Misafir ağırladığınız yer önemli. Bu, şaşaa değil. Bir ara Pembe Köşk'ün restorasyonunu da düşünmüştük. Mimarı Holzmeister'ın talebesini bulduk. Hayrünnisa hanım çok çalıştı. Sonra bir yazı çıktı, 'Atatürk'ün odasını tuvalet yapıyorlar' diye. Biz de 'Bırakın öyle kalsın' dedik!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA