Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Alman ön yargı cephesi... Kadının evrensel gücü... Ablukanın kırılması...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğa'ın liderlik ettiği Gazze diplomasisini artık sadece Filistin davası ile sınırlamak mümkün değil. Gerek siyasi gerekse insani sahada verilen mücadele, yeni dünya düzeninin de habercisi! Ürettiği evrensel değerler sistemi ile çelişen, ahlaki üstünlüğü erozyona uğrayan Batı camiası, küresel vicdanın tabandan yükselen sesini bastıramaz halde!

***

Erdoğan, bir çalışma ziyareti kapsamında dün Berlin'de idi. Almanlar; ziyaretin zamanlaması ile Müslümanlara ve dünya kamuoyuna verilecek mesajların içeriği için adeta diplomatik perdeleme uyguladı. Özellikle işlenmiş Alman medyası ise "Hamas'a özgürlük savaşçısı, İsrail'e terörist devlet diyen Erdoğan Berlin'de. Ve tüm bunlara rağmen O, önemli biri ve O'na ihtiyaç var!" ikilemini aşamadığını itiraf etmiş durumda.
Holokost sicili yüzünden İsrail'e, daha doğrusu Siyonizm'e boynu bükük olan Almanlar, meseleyi 7 Ekim'e ve Hamas-İsrail çatışmasına indirgemekten vazgeçmiş değil. Tarihi kökleri 1948'e kadar uzanan Ortadoğu sorunu karşısında kör ve sağır olan çevreler, elbette seçim kazanmış ama iktidar olması engellenmiş Hamas'ı gerçekçi biçimde ele almakta zorlanmakta. Tam da bu nedenle Gazze'de,10 dakikada bir çocuğun öldürülmesini, "İsrail'in meşru savunması" olarak izah etme talihsizliği yaşamakta!

***

Dikkat ederseniz, Emine Erdoğan Hanımefendi de Gazze ve insanlık adına lider eşleri düzeyinde sivil inisiyatifi harekete geçirmek üzere gayret gösteriyor. 2009 yılında İsrail'in, yine Gazze'ye yönelen acımasız bombardımanı karşısında ateşkes ve insani yardım için "lider eşleri zirvesi" düzenleyen hanımefendi, aradan 14 yıl geçmesine rağmen yine akan kanın durdurulması için benzeri bir toplantıya ev sahipliği yaptı.
Bu diplomasi tarzı, birçok ülke için yeni. Ama sanıldığından daha etkili. Gerek halklardaki hassasiyetlerin ülke yönetimlerine yansıması gerekse kadınların gücünün barışa katkısı açısından!

***

Bugün, Gazze'deki katliamdan şimdilik! kurtulan masumların çaresizliğine, çare olma günü. Önceki gün 27 kanser hastasını alarak Ankara'ya getiren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan dinlediğimiz acı ve sarsıcı gerçeklik, "Gazze ablukasının kırılmasını" zaruri kılmakta. Nitekim İslam İşbirliği Teşkilatı da 11 Kasım Riyad Zirvesi'nde bu yönde bir karara imza attı. Arap, Müslüman ve uluslararası insani yardım konvoylarının (gıda, ilaç ve yakıt dâhil) Gazze Şeridi'ne derhal girmesi için yakında ciddi bir hamle gelmesi kuvvetle muhtemel.
Uluslararası kuruluşların yanı sıra BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın da katkısı ile oluşturulacak, 50 ülkeden gelen yardım malzemelerini Gazze'ye ulaştıracak böyle bir konvoy kritik rol üstlenecek. İsrail'in hedef gözetmeyen saldırganlığı, milletler ittifakı niteliğindeki yardım ekiplerini de vurabilir mi? Veya İsrail, bu kadar büyük bir cephe açmayı göze alabilir mi? İşte Ankara bu noktada, ezber bozan bir adım atılmasından yana.
Dedim ya...
Daha zor, daha karmaşık, daha şaşırtıcı, daha farklı yöntemlerin denenmesini gerektiren bu dönemde, doludizgin yeni dünya sistemine geçişin eşiğindeyiz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA