Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOWARD MURAD

Zamanı tersine çevirmek mümkün mü?

Cildi gerginleştirme amacı ile yapılan ameliyatlar cildin gençliğini geri veremez. Cildinizi içten ve dıştan beslemez, güneşten iyi korumazsanız 40'lı yaşlarda hayal kırıklığı yaşamanız da kaçınılmaz olacaktır

O hissi bilirsiniz. Aynaya baktığınızda gözünüzün kenarında oluşan kırışıklıkların gülümsemenizden sonraki birkaç saniye boyunca kaybolmadığını görür ve şoke olursunuz. Böylece, gelecekte sahip olacağınız kaz ayaklarını kısa bir süreliğine görmüş olursunuz. Belki de yanaklarınızdaki çizgilerin o her gece avuç avuç kullandığınız pahalı kremlere boyun eğmediklerini görmek sizi hayal kırıklığına uğratmaktadır. 40'ıncı yaşgününüzü kutlarken, üzüntü ve endişenin neden olduğu kaş ve dudak çevresindeki çizgilerin kalıcı kırışıklıklara dönüştüğünü fark edersiniz. Aynaya bakarken gözlerinizi kocaman açıp aşağı doğru çöken göz kapaklarınızı kaldırmaya çalışma alışkanlığını bile edinmiş olabilirsiniz. Elmacık kemiklerinizin üzerindeki deriyi yukarı doğru çekiştirip yüzünüzdeki buruşukluk ve kat izlerinin kaybolup kaybolmadığına bakarak estetik ameliyatın sizi nasıl değiştirebileceğini öğrenmeye yönelik girişimlerde bulundunuz belki de.

GÜNEŞTE ÇOK KALMAYIN
Unutmayın, eğer güneşte çok kaldıysanız, lekeli cildiniz ve sarkmış çenenizde fondöten kullanımı bütünüyle can sıkıcı hale gelir. Dudaklarınızın üzerine yayılmış çizgiler de ruhunuzun okşanmasına ya da kendiniz hakkındaki düşüncelerinizin değişmesine pek bir fayda sağlamaz. Bazı kadınlar ve erkeklerde bu değişikliklerin farkına varmak büyük bir şaşkınlık yaratır. Bir sabah tost makinesinin üzerindeki yansımanızı görür ve 'Bu hale uyurken mi geldim?' diye merak edersiniz. Belki de bir mağazanın vitrininin önünden geçerken hazırlıksız yakalandığınız görüntünüz çekti dikkatinizi. 'Bir an annemi gördüğümü sandım' diye sırrınızı paylaştınız belki de arkadaşınızla.. Ben, yaşlanma belirtilerine gösterilen tepkileri çok iyi bilirim. Çünkü 30 yılı aşkın süredir 40 binin üzerinde kadın ve erkeği tedavi etmiş bir dermatolog olarak hikayelerinizi dinledim. Ve çoğunlukla da zamanı geri alabilmek için yapılan aceleci, umutsuz işlemlerin talihsiz sonuçlarını gördüm. Alnındaki saç çizgisinde estetik ameliyattan kalan eski yara izleri sebebiyle sanki bir maske takıyormuş gibi duran ve bu durumdan çok utanan bir kadının yara izlerini ortadan kaldırmaya çalıştım. Bir adamın, yanlış dozda uygulanmış soyma (peeling) işleminden kaynaklanan kireç beyazı cilt tonunun tedavisi olmadığını öğrendiğinde nasıl yıkıldığını gördüm.

AMELİYAT SONRASI DEPRESYON

Maharetli kişilerce yapıldığında, estetik ameliyatların çoğu, komplikasyonlar olmadan cilt yüzeyini başarıyla düzeltir ya da gerer. Fakat ameliyat başarılı olsa bile, postoperatif (ameliyat sonrası) hayal kırıklıklarıyla sıkça karşılaşılır. Yapılan araştırmalara göre estetik ameliyat geçiren kişilerin yarısı, ameliyat sonrası depresyon ve kaygı bozukluğu gibi sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Bu hayal kırıklığının bir sebebi, kişinin farklı görünmesi, fakat bu farklı görünümün umut ettiği genç görünümü yansıtmamasıdır. Sarkmalar yok edilmiş, kırışıklıklarda düzelme gözlenmiş olabilir fakat cilt yapısı halen yaşlı ve sağlıksız görünmektedir. Cildi gerginleştirme amacı ile yapılan ameliyatlar, cildin gençliğini geri vermez. Dermatologlar, yüzey kusurlarını mesleklerine özgü aletlerle kapatabilmekte uzmandır; lazerler ve bisturiler, botoks enjeksiyonları ve kırışıklık gidericiler... Öte yandan hastalarım bana televizyonda gördükleri ya da dergilerde okudukları yeni bir yaşlanmayı geciktirme işlemini sorduklarında, öncelikle onlardan bana beş hafta vermelerini rica ederim. Yapılan çalışmalardan da anlaşıldığı üzere bu süre, benim cilt bakımı programımın yararlarının görülebilir hale gelmesi için gereken süredir. Bazen, ofisimdeki güzellik uzmanından hastaya ofisten ayrılmadan önce bir C vitamini enfüzyon tedavisi uygulamasını isterim.

YAŞLILIK BELİRTİLERİ GİTMEZ
Sadece 15 dakikalık tek bir tedaviden sonra görülen parlaklık ve pürüzsüzlük, hastaların beş haftalık programımı denemelerine genellikle ikna olmalarını sağlar. Hastalarım çoğunlukla, pahalı işlemlere başvurmadan, iş ve sosyal yaşamlarından ödün vermeden sahip oldukları gelişmeyi ciltlerinde gördüklerinde, programa devam etme ve hayat boyu uygulama karar verir. Yüz gerdirmek, peeling veya benim ünlü antioksidanım ve güneş koruyucum olan nar gibi tek bir malzeme ya da uygulama ile yüzünüze yerleşmiş yaşlılık belirtilerinin ortadan kalkması mümkün değildir. İşe yarayacak tek şey bu değişimlerin tümünün kaynağına inebilen bütünleyici bir programdır.

STRESİ ORTADAN KALDIRIN
Her hücrenin işlevini gerekli şekilde yerine getirebilmesi için iyice nemlendirilmesi gerekir. Bu nedenle, yağ asidi gibi nemlendirici takviyelerin alınmasının da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kapsamlı cilt gençleştirme programının içeriğinde şunlar bulunuyor:
Yüzeyde oluşan yaşlılık belirtilerini tedavi etmek,
Sağlıklı bir su dengesi oluşturmak, yeni hücre oluşumunu tetiklemek ve hayati önem taşıyan cilt yapıtaşlarını onarmak için gerekli malzemelerle vücudu sağlamlaştırmak,
Cilt ve vücutta stres ve olumsuz duygulardan dolayı meydana gelen etkileri ortadan kaldırmak.

YENİLENMEK
Cilt gençleştirme programının en önemli özelliği, cildinizin içyapısını geliştirerek en iyi şekilde işlem görmesini sağlamasıdır. Sonuç olarak yaşlanmanın gözle görülür izleri ortadan kalkacaktır. Ama buradaki asıl amaç, cildinize sağlıklı bir yapı sağlayarak, cildinizin kendi kendini onarmasına olanak tanımaktır. Bu program tek bir bileşenden değil, anti-aging adımlarının bir kombinasyonundan oluşur:
Suyu çeken ve tutan moleküllerle deri hücrelerini nemlendirir.
Serbest radikalleri, cilt yapısına zarar vermeden önce, belirli antioksidanlarla etkisiz hale getirir.
Rahatlatıcılar ile enflamasyonu önler ve böylelikle serbest radikallerin de azalmasını sağlar.
Amino asitler, mineraller, vitaminler ve diğer besinler ile bağ dokudaki hasarları onarır.
Yağ asidi gibi kilit besinler yardımı ile hasar görmüş hücre zarlarını onarır ve su kaybını önler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA