Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MURAT ARIN

Algı yönetimi ve konjonktürel uyarı

Geçen haftanın küresel piyasalar açısından en önemli gelişmesi, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) beklenmedik adımlar atması oldu. ABD'de ise işsizlik verilerinin beklenenden çok daha düşük gelmesi parasal genişlemenin sona ermeyeceği umutlarını yeniden yeşertti.
Avrupa ekonomisi yerinde saydığı ve sıfır büyüdüğü için ECB'nin üzerinde bir baskı oluşmuştu. Şirketlere kredi olarak yönlendirmeleri için para vermeye hazırlanan ECB'nin bu toplantıda yeni bir adım atması pek beklenmiyordu. Bununla birlikte kötü giden Avrupa ekonomisi nedeniyle önlem alınması da zorunluluk haline gelmişti.
ECB bir ara yol buldu, amacı, harekete geçtiği imajı oluşturmak olan bir paket açıkladı. Zaten sıfıra yakın olan faizini yüzde 0,05'e indirdi ve zaten ekside olan bankalara uyguladığı mevduat faizini eksi yüzde 0,2 yaptı.
Ardından ECB Başkanı Mario Draghi, faizlerin olabilecek en düşük seviyeye gerilediğini açıkladı. Faiz zaten sıfıra yakınken kredilerde istenen artış yaşanmış değil, faizin yüzde 0,05'e düşmesi kredileri canlandırmayacak, büyümeye beklenen katkıyı sağlamayacaktır.
ECB üzerinde tahvil alım baskısı var. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yaptığı gibi devlet tahvillerini ve mortgage kredilerine bağlı tahvilleri satın alması isteniyor. ECB bu baskıyı da yeni bir program açıklayarak geçiştirdi.
Bankalar, küçük ve orta ölçekli şirketler için çıkardıkları kredileri tahvil olarak paketleyip yeniden satıyor. ECB bu tahvilleri satın alacak. Bu piyasanın büyüklüğü sadece 176 milyar euro. ECB tahvilleri piyasadan çektikçe bankalar piyasaya yeni tahviller çıkartabilir ama bu uygulama da kısa vadede büyümeyi canlandıracak bir adım değil.
ECB bir göz boyama hamlesiyle piyasaların istediğini verdi. Küresel borsalarda parasal genişlemenin sürdüğü ve süreceğine yönelik bir algı oluştu. Bu durum ve ABD'de işsizlik verilerinin zayıf gelmesi küresel borsaları bir süre destekleyebilir.
Bununla birlikte piyasalardaki algının iyi olması dünya ekonomisinin büyük ve uzun sürecek bir durgunluğa doğru ilerlediği gerçeğini değiştirmiyor. Bunun önüne geçilebilmesi için sadece merkez bankalarının değil hükümetlerin de para musluklarını açması, şirketleri yatırıma teşvik edecek kararlar alması gerekiyor.
Zaman akıp giderken bu yönde kararlar alınmadığı gibi hükümetler üzerinde de böyle bir baskı oluşmuş değil. Küresel çapta borsa endekslerinin rekor ya da rekora yakın seviyelerde dolaşması her şeyin iyi gittiği hissini yaratırken harekete geçmek için zaman akıp gidiyor.

KONJONKTÜREL UYARI
Fitch kredi derecelendirme şirketi, hafta başında Türkiye'ye bir uyarı yaparak bankaların döviz kredilerindeki artışa dikkat çekti. Ancak bu yeni bir risk değil. Bununla ilgili Forbes dergisinde son iki yılda çeşitli yazılar yazdım.
Fitch'in banka ve şirketlerin borçlarındaki ciddi artışı iki yıldır göremeyip bugün gündeme getirmesi rakamların konjonktüre göre analiz edildiğinin ve konjonktürün değişmekte olduğunun göstergesi olabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA