Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Küresel pazar yerinde Türk olmak!

Bundan 10 yıl önce, küresel pazar yeri fırsatı, bizim de önümüzde duruyordu. Bütün gezegeni tek pazar haline getiren teknoloji, burada işyeri açmak isteyen KOBİ'lerimize, hatta ticarete yeni başlayacak olanlara "eşit mesafede" bulunuyordu.
Hatırlıyorum; Kobiline diye Türk firmasını kuran Burak Dalgın, Microsoft'un CEO'su Steve Ballmer ile aynı sahneden KOBİ'lere, yeni iş yapma kültürünü anlatıyordu.
Dün Bakan Zafer Çağlayan ile dünyanın en büyük pazar yeri olan alibaba.com'da idik. Çin'in Hangzhou kentindeki karargahında binlerce genç, önlerindeki ekranlar aracılığıyla, 14 milyon KOBİ'ye hizmet veriyor. Dev ekranda o anda dünyanın neresinde hangi KOBİ veya evinde ticaret yapan insan, görme engellisinden yatalak felçlisine dek hemen her konumdaki "sanal esnaf"; alıyor, satıyor...
Şirketin CEO'su David Wei Zhe, günde 300 milyon $'lık ticaretin döndüğü pazar yerinde, 250 bin Türk KOBİ'si bulunduğunu söylüyor. Aynı anda 5,9 milyon Çin KOBİ'si, online durumda ve hangi maldan dakikada kim ne kadar sattığı, dev ekranlara yansıyor.
Zafer Çağlayan, şirketin ilginç sunumu ardından Alibaba'yı Türkiye'ye davet ediyor. Aslında alibaba, Logo'nun Başkanı Tuğrul Tekbulut ile var. 10 yıl önce bizler de "başlangıç noktasında" yan yana durduğumuz Alibaba'ya imrenme noktasına acaba nasıl geldik?
David Wei Zhe, Güney Kore örneğini veriyor; devlet, Alibaba'da yer almak isteyen KOBİ'sini destekliyor, pazar yeri kirasının % 50'sini (günde 10$) ödüyor. Yetmedi, Korece'den Çince'ye çevirilerin maliyetini de karşılıyor. Hatta burada ticaret yapacaklara kredi açıyor.
Peki biz? Hatırlayın, bundan 2 yıl önce "yasaklama takıntımız" yüzünden, YouTube'u kapatmakla kalmamış, alibaba.com'a erişimi de engellemiştik. Burada yer alan yüzbinlerce KOBİ'mize kepenk indirmiştik.
Ticaretin bu yeni yüzünü anlamaktan aciz bürokrasi, bu pazar yerindeki iki KOBİ, birbiriyle mahkemelik oldu diye, küresel pazaryerini toptan kapatabilme cüretini göstermişti. Neyse ki bir vicdan ve izan sahibi bürokrat çıkmış ve 2 gün sonra alibaba. com'u yeniden KOBİ'lerimize açabilmiştik.
Elin Kore'si teşvik ederken bizim yasakladığımız alibaba'nın neden Türkiye'de değil de Çin'de parladığının altında yatan en büyük dinamik, bizim "yasakçı kafamızdan" başka bir şey değil.
Zafer Çağlayan, tam da bu noktada dün alibaba'ya, "Kore'nin verdiğinden daha fazla teşvik" sağlayacaklarını söyleyip, yanında bulunan müsteşar yardımcısına da gerekli çalışmaları başlatma talimatını veriyordu.
Geç mi kaldık? Evet küresel pazar yeri kurmada geç kaldık, kafamız basmadı ve önclülüğü alamadık. Şimdi "en iyi izleyici" stratejisinde başarı arayacağız. Nitekim Logo ile alibaba.com'un Türkiye işbirliği temellerinin atıldığı dünkü toplantıda Bakan Çağlayan'ın "Türkiye fırsatları", Çinlilerin de ilgisini çekmeyi başardı.
Bizdeki 2 milyona yakın KOBİ, küresel pazaryerinden ne kadar haberdardır bilinmez ama alibaba.com'un bizi yakından izlediği kesin. CEO David Wei Zhe; "Çin'den başlayan İpek Yolu, Türkiye'siz olamaz.
Alibaba'nın gerçekten Türk haline gelmesini istiyoruz ve eğer Türk Logo ile evleneceksek, Bakan Çağlayan'ın da bu düğünde bulunsun isteriz.
"
Bazen düşünüyorum da bundan 10 yıl önce olan bitene kafamız basıp, biz kendi pazaryerimize destek verseydik, acaba alibaba. com'a bu kadar imrenir miydik?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA