Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Girişimci namusu!

İki rahmetten biri... Krediyi "amacına uygun" tutmak amacıyla, riskler için güvence aradığında, "zorlaştırıyor" ve KOBİ'yi "belge manyağı" yapıyorsun. Ya da krediyi "kolaylaştırıyor", "garanti, belge" istemiyor, KOBİ'nin istismarına maruz kalıyorsun.
Her KOBİ için geçerli değil bu... Fakat "amaca uygun" kullanılmayan kredilerin, KOBİ'ye de toplam ekonomiye de fayda sağlamadığı ortada...
Genelde "bozulası" ezberimiz; "yeterli destek yok" türküsüyle dillendiriliyor. Oysa biraz hafızası olan, yakın geçmişin gazete sayfalarını tarasa, binlerce irili ufaklı teşvik, destek, kredi, hibe haberlerini okuyabilir.
Kayıp Yıllar olan 1990'larda hayvanlığı geliştirmek için dağıtılan "trilyonları" hatırlıyorum. Misal Bitlis'te mandıra için alınan kredi; Bodrum'da villa, İstanbul'da lüks araç, Çırağan'da düğüne dönüşmüştü. Geriye de "delil niyetine" dört tarafı briketle çevrilmiş sözde ağıllar kalmıştı.
Ortalıkta ne bir hayvan ne de besici görememiştik.
Bugüne geliyoruz. Küresel krize rağmen gelişen ekonomi, değişen anlayışlar, daha modern kredi mekanizmaları, akıllı teşvik sistemleri ve KOBİ'lere yönelik "devlet desteğinin" yeni yüzü.
Peki sonuç?
Destek kredilerini amacına uygun kullanan KOBİ'lerimizi özenle ayrı tutarak...
İstanbul'da lüks araba, 5 yıldızlı otelde düğün, denize nazır daire...
Girişimcinin namusunu korumak, yalnızca devletin, yasa koyucu veya KOSGEB'in işi midir?
Acaba bu namuslu olma tutumu, girişimcinin derdi değil midir?
Krediye ulaşımı zorlaştırınca "imkânsızlık", kolaylaştırınca "istismar" sarmalından acilen çıkmamız gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA