Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

İşsizlik kimin sorunu?

İŞKUR Adana İl Müdürü Haşim Meydan'ın ilginç bir tespiti var; "Adana işsizlik rekoru kırsa da, 'ne iş olsa yaparım' profilinde olanlar, iş bulsak bile beğenmiyor. En yaygın mazeret; 'belim ağrıyor, masa başı işim olsun."
İlginç olan; işsizlerin bir süre sonra iş arama becerilerini de kaybetmeleri. Yetmiyor, iş arama niyetlerini de kaybediyorlar.
Peki işsizlik, sahiden kimin sorunu?
İşsizlik, bir siyasetçi için "en büyük sorun" olarak tanımlanabilir. Ancak önceliği değilse, popülist bir söylemden öteye geçemez.
Ekonomi bürokratı için işsizlik, bir istatistikten başka bir şey olmayabilir. Kendisi işsiz kalmadığı sürece, bu istatistiğin, "makul ölçülere indirilmesini" pekala söyleyebilir.
Kamu güvenliği açısından işsizlik, suç potansiyeli anlamına gelir ki kaybedecek bir şeyi kalmamış insanların bir süre sonra toplumsal bomba haline geldiğini bilirler.
İşi olanlar için işsizlik, "ben de kalabilirim" kaygısından daha derin değildir. Sendikacı için işsiz, "üye olmadığı ve dayanışma aidatı ödemediği için" var bile değildir.
Akıllı işveren için işsiz, "henüz iş veremediği" kişidir ve kafası, gönlü üretime odaklı bu insanların övüncü, "daha fazla insana istihdam" odağındadır.
Akılsız işveren için işsiz, "daha önce işten kovduğu" kişidir. Yeni yatırımını anlatırken, aldığı ileri teknoloji ürün fabrikasında her şeyi "insansız" yapacağıyla övünür.
İş beğenmeyen ve iş aramayanlar bir yana; işsiz için durum nedir? Örgütsüz, sahipsiz ve toplumsal zenginliğin taşrasına itilmiş bu kesim, kendini nasıl görüyor?
İşsizliğin işçideki anlamı daha hazin bir tanım barındırıyor; "hayat standardının düşmesi, çalışmaktan vazgeçme, işlerin angarya gibi gelmesi, iş ve iç disiplinin bozulması, aileye yansıyan sorunlar ve tehlikeli bir geleceğin inşası."
Ekonomik güvencenin ve ihtiyaçların giderilmesini sağlayan gelir kaynağının kaybı, "ailenin rızkını sağlayan kişi" rolünün sona ermesi, zaman duygusunu ve buna bağlı olarak düzen algısını kaybetmek.
Bir başka gerçek, işsizliğin, yoksulluk girdabına sürükleyen dramında yatıyor. Stres, depresyon eğilimi, umutsuzluk, içine kapanma, özsaygının yitirilmesi, toplumsal ve ailevi rolün kaybıyla oluşan belirsizlik, suç işlemeye yatkınlık.
İşsizini görmezden gelen toplum, bir süre sonra işsizliğin yarattığı sosyal sorunları yaşamak zorunda kalıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA