Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Kriz kuşatması

Çözümün maliyetini, sorunların niceliğinden daha ziyade, niteliği belirliyor. Küresel krizde ikinci dip korkusu yaşanırken henüz ortada bir çözüm yok ama sorunun "doğru tanımında" bir sorun var gibi görünüyor.
Kimilerine göre 1929 Büyük Buhran'dan, bana göre de 2'nci Dünya Savaşı'ndaki ekonomik tablodan da beter şimdiki krizi, yalnızca "finansal çöküş ve borç yönetim zaafı" gibi görmek, nitelik boyutunu ıskalamak olur.
Burada gerçek değer ile itibari değer arasında, büyük bir kırılım da söz konusu.... İtibari değer diyerek oluşturulan dev balonlar bir bir patlarken, gerçek üretimin, dokunulabilen ürünlerin ihmal edilen değerinin "belirginleşeceği" yeni anlayışlar oluşuyor.
IMF'nin başkanı, takılmış plak gibi "borç ödeme zaafına" dikkat çekedursun, karar alma süreçleri son derece karmaşık olan AB "kurtarıcı çözüm" oluştursa dahi, bunu hayata geçirebilmek için 27 ülkenin en az 351 farklı el sıkışması gerekiyor. Borçlanma tavanını yükseltmek ve sosyal paket açıklamak gibi nispeten işi de kolay olmasına rağmen ABD'nin de durumu, "çözüm geliştirme" sürecinde pek parlak değil.
Türkiye bu çözümsüzlük denizinde daha ne kadar bu "kriz kuşatması" içinde fazlaca etkilenmeden kalabilir? Büyüme, Bütçe, Merkez Bankası, ihracat ve Arap Baharı'na rağmen, dört tarafı krizle çevrili olmanın olası etkilerine şimdiden hazırlanmak şart!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA