İleri teknolojinin bir bedeli var: Bağımlılık... Bugün hayatımızda var olan bütün eşyaların yarıdan fazlası, 20 yıl öncesine dek, asla var olmadı. 20 yıl sonrasında teknoloji olmadan yaşamak, bugünkünden daha zor olacağa benzer. Mutfaklara bakın, geçen yüzyılda böyle bir laboratuvara Graham Bell dahi sahip değildi. Mikro dalgasından akıllı aletlere ve giderek vücudumuzun birer protezi halini almaya başlayan telefonlara dek...
Ateşin bulunmasıyla eşdeğer icadımız hava kirliliğidir. Teknolojinin geldiği düzeyin de kendine has "etkileri" ve istenmeyen "sonuçları" olması gayet doğal. Telefon varsa, baz istasyonu da olacak. Yüksek gerilim varsa, bunun yan etkileri de beraberinde gelecek. Diz üstü varsa dizin üstünde mini bir "radyasyon aleti" taşımamız, kaçınılmaz.
Peki her teknoloji zararlı mıdır? Aslında cevap, evet!.. Ancak burada sorun, teknolojinin güvenilirlik düzeyinde yatıyor. Şayet paranoyak iseniz, bırakın binanızda baz istasyonu dikilmesini, mp3 müzik çalar dahi taşımamanız gerekiyor. Bu paranoyanın kendince "mantıklı" zemini de var. Özellikle yakın geçmişte ileri teknolojinin yarattığı etkiler ya azaltılmıyor ya da gizleniyordu. Bugün uçaklarda cep telefonu, uçağı düşürmüyor. Yasak olması, sosyal yan etkilerinden. Teknolojik özründen değil. Seyahat boyunca bağırarak konuşan yol arkadaşınızın ruhsal etkilerini sıfırlayacak teknoloji henüz icat edilmedi.
Türkiye'de kamuoyunu bu alanda aydınlatmayı kendine misyon edinen bir kuruluş var: Teknoloji Bilgilendirme Platformu... Yöneticilerinden Prof. Dr. Tunaya Kalkan ile halk arasında adeta "fobi" haline gelen yanlış bilgileri, şehir efsanelerini ve gerçekleri konuştuk. Baz istasyonlarının ışıması, Avrupa ortalamasının dahi altında ve insan sağlığına zarar vermiyor. Aksine baz istasyonu eksik ise cep telefonunuzun kendisi ışıma istasyonu oluyor. Tunaya, "bu bir elektrofobi" diyor; "radyasyon ile düşük frekanslı ışımaları birbirine karıştırırsanız, dünyada bu anlamda steril bir mekân bulamazsınız."
Geçen aylarda bazı aklı evvel, tribüne oynama sevdalısı yerel yönetici, kamuoyunun bu "elektrofobisine" ilaç niyetine; "baz istasyonlarının kent dışına çıkarılmasını" önermişti. Oysa bu mümkün değil zira denense dahi, kentin dışında her an yayında bir Çernobil inşa etmeniz gerekir. Cebinizin kapsama alanına girmesi için her an bu şiddette radyasyona (ışıma) maruz kalmalısınız. Bu cehaleti "ti"ye almak için "Çatalca'da arazi bol, İstanbul'daki otoparkları da şehir dışına çıkaralım bari" diye yazmıştım ama pişman oldum. Zira bunu ciddiye alanlar dahi oldu.
Teknoloji Bilgilendirme Platformu, hayatımızda giderek daha fazla yer tutacak olan teknolojiye dair kamuoyunu, gerçekle hurafe arasındaki gri alandan kurtaracak bir oluşum.