Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Patent açığı!

Ya kafamız basmıyor veya mahsus böyle davranıyoruz; AR-GE'ye kaynak ayırmakla, araştırmalar zıplayacak, geliştirmekten gına mı gelecek sanıyoruz? Yenileşim yalnızca para işi midir? Yoksa bu icadı insanımız değil de baston bükme makinesi mi çıkaracak?
Olacak şey değil. AR-GE'ye milli gelirin yaklaşık %1'ini ayırıyoruz ama gel gör ki araştırıyor fakat geliştiremiyoruz. Hâl böyle olunca da sorunu yasa, teşvik, girişim ruhu gibi tali unsurlarda arıyoruz.
Oysa sorun belli: Farklı olanı linç etme eğilimi, biat etmeyeni yok etme, bilen adam yerine bizden adamları kadrolarımızda tutma ve icat çıkaranın hayatını zorlaştırma... Az kalsın unutuyordum bir de yenileşimin (inovasyon) bana göre en güzel tarifi olan "eski köye yeni adet getirme" düşmanlığımız var ki, ister kamuda ister özelde isterse de üniversitede olsun böyle birini anında "töre" yaparız.
KOBİ'lerimizin Avrupa'da patent avına çıkması boşuna değil. Senin üretmiyor olman patente, icada ihtiyacı ortadan kaldırmıyor ki... Peki, bunu kim yapacak? Üniversite mi dediniz? Hani şu kılık kıyafete, kıla tüye takmış, bilim üretmek dışında hemen her işe soyunan ve sayıları 180'i bulan kurumlar mı?
Merkezi Cenevre'deki Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) bizim patent üretme konusundaki fukaralığımızı yüzümüze vuruyor. Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz'e kulak verelim: "Dünya çapında bugüne kadar 90 milyon patent müracaatı yapılmış. Son 5 yılda başvuru sayısı 13.5 milyon. Cumhuriyet tarihi boyunca yaklaşık 12 bin buluşun patent aldığını görüyoruz. Ne acıdır ki bu patentlerin yarısı atıl buluşlara ait."
Peki biz neden patent fakiriyiz? Bu soruyu genelde kendi sorumluluk alanımız dışına öteleriz: "Efendim eğitim sistemi..." İyi de bu cevap bizi bir çözüm vadisine yönlendirmiyor ki...
İlk 10 ekonomi patentsiz olmaz, yenileşimsiz olmaz, bilim olmadan hiç olmaz. Bunu üretecek binaları diktik, üniversitesiz kent bırakmadık. Peki hocalar? Laboratuvarlar? Bilim insanları?
Üniversitende bilim üretmezsen, senin gibi düşünmeyen çalışanına kapıyı gösterirsen, farklı bir ürün bulmak adına hataya izin vermez ve hatta teşvik etmez isen, bu patentler nereden gelecek?
Foton Vadisi'ne gittiğimde, oradaki Bell Laboratuvarları'ndaki 5 haneli dev ışıklı panoda, "an itibarıyla patent sayımız" yazıyordu ve aklımda kalan 96 bin civarında bir rakamdı. Silikon Vadisi'nden söz etmiyorum bile.
Üniversite-sanayi işbirliği yaklaşımındaki samimiyetsizliğimiz, patent üretemiyor oluşumuzun kabahatini yalnızca okullarımıza yüklemeyeceğimizin kanıtı. Bilim bedava değildir. Hem zaman hem kaynak gerektirir. Üretmeyince de akıl açığı olarak başkasının patentine muhtaç olursun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA