Krizden söz ediyoruz ve "biteceği" zamanı kestirmeye çalışıyoruz. Tıpkı küresel krizden gına getirmiş diğerleri gibi... Yatırım danışmanı The Boston Consulting Group (BCG), "sevinmek için nedenler" adlı raporunda, durgunluk sürse de krizin bitimine dair "tünelin ucundaki ışığın" göründüğünü savunuyor.
BCG, 5 yıldır durgunluk içinde olan küresel ekonomide olumlu gelişmeler olsa da, 30 yıldır temel olarak borçlanmayla gerçekleştirilen büyüme sonucu doğan durgunluğun zaman alacağı görüşünde.
Tünelin ucundaki ışık acaba herkes için "görünür" oldu mu? Avrupa'nın haline bakınca, bazıları bu ışığı "üzerine gelen trenin farı" gibi algılıyor da olabilir. Avrupa'yı haraca bağlayan Yunanistan'ın tutumu, olan biteni hâlâ "sorunu başkasının sorunu haline getirme" gayretini aşamamış.
Bir kriz ne zaman biter? Bunu bilemesek de hangi tutumun krizi sonlandırma sürecini başlattığından eminiz "külfeti ötelemeden maliyetini göğüslediğinde..."
Sürecin psikolojisi açısından bu tutum, Yunanistan'ın krizde ineceği daha birçok "dip nokta" bulunduğunu test edecek. Oysa başı dertte olan İspanya, Avrupa'yı suçlamak yerine çare arayışına girdi bile.
Yunanistan "ben batarsam sizi de batırırım" tutumuyla yeni diplerin psikolojisini hazırlayadursun, İspanya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların ziyaretinde gösterdiği tutumla, "krizden öğrenme" yolunu seçtiğini gösteriyor. Başbakan dün "krizden bilimsel, akılcı ama kararlı" tutumla çıktığımızı söylüyordu.
İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'un "Türk hükümetini tebrik ediyoruz. Keşke biz de aynı durumda olsaydık" sözleri, İspanya krizinin Yunanistan'dan önce biteceğinin işaretini taşıyor. Çünkü çözüme "daha yakın" duruyor.