Yoksa forsu, kendi ülkesiyle sınırlı mı kalır bankalarımızın? Dün Brand Finance'ın İstanbul'da düzenlediği Banking Forum'u dinlerken, bu sorularıma cevap aradım. Hazır dünyanın gözü üzerimizde iken, küresel krizden bizi "teğet" geçirten bankalarımızı, küre kantarında tartabilir miyiz, diye baktım.
Eğer olaya "500 büyük" odağından bakarsak, dünyanın en değerli banka markaları arasında, 10 Türk var. Bu listede Akbank 2.121 milyon $ ile 86'ncı, İşbank 2.016 M$ ile 89'uncu, Garanti 1.529 M$ ile 110'uncu, Yapı Kredi 1.117 M$ ile 135'inci sırada. Listenin devamında Halkbank 1.065 M$ ile139'uncu, Vakıfbank 829 M$ ile 159'uncu, Finansbank 325 M$ ile 295'inci, Denizbank 301 M$ ile 307'nci, TEB 217 M$ ile 390'ıncı ve Bank Asya da 154 M$ ile 475'inci sırada bulunuyor. Görünen, bankalarımızın 2023 hedeflerinden fazlaca haberdar olmadığıdır. Eğer 10 yıl sonra ilk 10 ülke arasına girecek isek, halen en değerli marka bankamızın 80'li sıralardan, 10'lu sıralara tırmanması gerekmez mi?
Brand Finance Banking Forum'un İstanbul'da düzenlenme gerekçesi, Türkiye'nin dünya çapında önemli finans merkezi olma iddiası idi. Yabancı dev marka bankaların konuşmacılarını dinlerken, bu hedefe onların bizden fazla inandığını gördüm.
Toplantı teması "Yenileşim ve Değişimin Değeri; Bankacılıkta Liderlik" olan forumda Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner'in ilginç bir tespiti var: "Henüz nüfusun yarısının bankacılık sistemine girmediği ülkemizin iç pazar cazibesi, bankalarımızın küresel marka oluşturma iştahını düşürüyor."
Küresel bankamız çıkar mı? Dün dinlediklerim, beni bu konuda umutlandırmadı. Ya kaçırdığım bir şeyler var veya bizim bankacıların kerameti kendilerinden menkul kıymet!
