Erol Sabancı, Türk bankacılığının duayeni, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı. Akbank, 2005 yılında 1 milyar dolar kâr etti. Akbank'ın 2001 yılı nda başladığı yolculuk bir ölçüde bugün tartışılan "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nı da yansıtıyor. Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nın mimarı Kemal Derviş, sürpriz bir konuşma yaptı. Türkiye'de kafalar karıştı. Peki, bir duayen olarak çok fazla konuşmayan, yorum yapmayan Erol Sabancı, Derviş'in konuşmasını, kur tartışmalarını nasıl değerlendiriyor? Türkiye'- nin fotoğrafını nasıl çekiyor? Peşinen söyleyelim. Erol Sabancı, Türkiye'de kafaların çok çabuk karıştığını söylüyor. Kemal Derviş gibi çok etkili olan kişilerin verdiği beyanatların bankacılık sistemini de, sanayiyi de kısacası her şeyi fazlasıyla etkilediğini düşünüyor. O yüzden ayaküstü konuşmak bazen ters etkilere neden olabiliyor. Dikkatli olmak gerekiyor. Peki, Erol Sabancı'ya göre şu an için Türkiye'nin en öncelikli sorunu ne? Sabancı diyor ki; "Merkez Bankası Başkanı seçimi böyle olmamalıydı. 'Başkan kim olacak?' sorusu karanlıkta kalmamalıydı. Başkan seçimi konusu hâlâ karanlık. Türkiye'nin durumu açısından en kritik konu bana göre Merkez Bankası Başkanı konusudur." Önemli. Çünkü artık özerk bir Merkez Bankası'na sahibiz. O yüzden Merkez Bankası'nın başına getirilecek başkanın önceden açıklanması yaşanan değişimi anlatacaktı. Özellikle yabancı ilgisinin dorukta olduğu bir dönemde para piyasalarında kafalar karışmayacak. Siyasetçi değişimi benimsediğini kamuoyuna ilan edecekti. Ama olmadı.
'YAKIŞIKSIZ OLDU'
Sonuçta Türkiye, ilginç günler yaşıyor. Kuzey Irak, Kıbrıs derken şimdi de karşımızda Şemdinli olaylarıyla ilgili olarak suçlanan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt davası var. Şemdinli'de yaşanan olaylarla ilgili gelişmeler Sabancı'ya göre Türkiye'nin gündemindeki ikinci en önemli sorun. Erol Sabancı, "Şemdinli olayı yakışıksız olmuştur. Yabancılar da Türkler de sizin anlayacağınız piyasayı takip edenler bu olayı çok yakından izliyor" yorumunu yapıyor. Erol Sabancı'nın değerlendirmesi bizim de aklımıza Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şükrü Binay'ın 'risk örtüşme' teorisini getiriyor.
'DERVİŞ'İ SEVERİM'
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı'ya göre yurtdışı etkenler Türkiye açısından üçüncü önceliğe sahip. Sabancı, "Yurtdışında faiz artışı görüyoruz" diyor. Ancak likidite bolluğundaki Türkiye'den hızlı bir sıcak para çıkışı olur mu? Sabancı'ya göre, yurtdışında faizler arttıkça likit paralar ciddi olarak emniyetli görülen piyasalara gidecek. İşin ilginç yanı, dünya borsalarındaki düşüş, faiz artırım politikaları derken Türkiye'de yaşanan kur tartışması. Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nın mimarı ve uygulayıcısı Kemal Derviş'in açıklamaları piyasaları nasıl etkiledi? Piyasayı çalkaladı. Ama çok etkilemedi. Erol Sabancı çok sevdiği ve çok iyi işler yaptığına inandığı Kemal Derviş'in niye böyle bir konuşma yaptığı sorusuna ise "Bazen durmak ve düşünmek gerekir" yanıtını veriyor. Tekstil ve konfeksiyon başta olmak üzere sanayiciler dalgalı kurdan dert yanıyor. Türkiye dalgalı kuru tartışmalı mı? Erol Sabancı'ya göre bunu telaffuz etmek bile yanlış. Sonucu ülkeye ağır gelir. Türkiye, dalgalı kurla yoluna devam etmek durumunda.
