Soru basit; Küresel çalkantı krize dönüşür mü? Bu soruya çok net yanıt verecek bir babayiğit yok!
Para mabedi Wall Street'in parlak brokerları şaşkın. Çoktan "BekleGör" pozisyonuna geçtiler. Sürü halinde psikologların kapısını aşındırıyorlar. Çoğu panik atak oldu. Haydut fonları yöneten yaramaz çocuklar ise para kuyruğunda. İşleri çok zor.
Açıkçası yoksul Amerikalıların ödeyemediği suprime mortgage kredileri yüzünden reel sektör şirketlerinin de kaynak dengeleri bozuldu. Kasaları boş.
Abartmıyoruz.
Herkes telaş içinde birbirine, "Dünya para politikasını yöneten ABD Merkez Bankası (FED) 18 Eylül'de gösterge faizi indirir mi, indirmez mi?" diye soruyor.
Doğru pozisyon için sakin olmak şart. Eğer FED, gösterge faizi aşağı çekerse Dow Jones gibi dünyanın lider piyasası yeniden coşacak. Faiz inmezse tüm dünya borsaları limon gibi sıkılacak!
Daha ne olsun!..
Wall Street'in bunalımlı brokerları son bir haftadır FED'in patronu Bernanke'nin takip ettiği piyasayı izliyor. Bu piyasa reel sektörün dişlilerini döndürüyor. Hoş, dişlilerin dönmesi için sanayiye finans sektörünün kredi akıtması şart. Ama görünen o ki, dev yatırım bankaları para musluklarını kısmaya devam edecek.
Böyle bir dönemde FED gösterge faizle ilgili olarak alacağı karar öncesinde ister istemez ' Commercial Paper' piyasasına odaklanacak.
Özel sektöre kısa vadeli fon sağlayan tahvil piyasası her şeyden önce çok likit ve çok derin. Şirketler paraya ihtiyaç duydukça bu piyasa da senet satıyor, likidite sağlıyor. 'Sat seneti, al likiditeyi!' dediğimiz bu piyasa şirketlere cansuyu sağlıyor.
Az şey mi?
Gelin görün ki, son tufanda bu piyasa da alt üst oldu.
Yüzde 5 olan borçlanma faizi yüzde 6.10' lara kadar çıktı.
18 Eylül'deki FED toplantısına kadar bu piyasa rahatlarsa ABD Merkez Bankası kolay kolay gösterge faizleri aşağıya çekmez.
Amma velakin bu piyasa kendine gelemezse el mahkûm gösterge faizleri iner.
Ortalık bayram yerine döner!..