Tilki, nice yol bilse, avcı onca hal bilir... Türkiye'de herkes her şeyi biliyor. İstediğin kadar önlem al, "niyet ve irade" olmadan olmuyor. İki gün boyunca Akdeniz'in hem karada, hem denizde oksijen deposu Kaz Dağları'nı gezdim. Bölge insanının tedirgin olduğunu gördüm. Köylüler dedi ki, "Kaz Dağları'nın altını zeytin... Bizim altın, altın madeni arama uğruna altüst olacak."
Çünkü zeytin alanları altın madenciliğine açılma hazırlığında...

***
Zeytin, asırlardır bereketin, bolluğun ve barışın simgesi...
Ama gelecekte büyük bir çatışmanın simgesine dönüşecek. Daha şimdiden, Edremit, Havran ve Küçükkuyu'da yaşayanlar buluşmuş. Zeytin ağacına 5 km'ye kadar yakın yerde maden aranmasına karşı çıkıyor. Altın madenciliğinin getireceği zenginliği reddediyor. "Altın, kısa vadede zenginlik getirebilir ama uzun vadede bölgeyi yok eder" diyor.
Köylü, kentli, alternatif çözüm hazırlamış. "Ortada mevcut bir zenginlik var. Gelin, bu zenginliğin yanına çevreci turizmi ekleyin. Sürdürülebilir büyüme sağlansın, Türkiye kalkınsın!"
Slogan bu.
***
Ortalığı, "Zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerin araştırılmasına dair çıkan yönetmelik" karıştırmış.
Bölge alarmda...
Kaz Dağı pankartlarla çevrilmiş.
Çevreciler, zeytin ve zeytinyağı üreticileri, konuyla ilgili detayların yeraldığı Torba Yasa'yı bekliyor. Ancak boş da durmuyorlar. Çanakkale'den İzmir'e kadar uzanan alanda sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmışlar. Ağ kurulmuş.
***
Üretici, çevreci hareketi izliyor ama dünyadaki krizi de yakından takip ediyor.
Zeytinyağında rakip ülkeler İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan'da işler yolunda gitmiyor. Tunus ve Fas'ta durum karışık. Rakiplerimizin içinde bulunduğu durumu fırsata çevirme döneminden geçiyoruz.
İşte bu noktada Adatepe Zeytinyağı Müzesi'ni kuran Adatepe Zeytinyağları Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Yurtkuran dikkat çekiyor:
"Zeytin, tarih boyunca bölgenin zenginliğini oluşturdu...
Zeytinin devamını sağlayabilmek ve dünyaya tanıtmak zorundayız.
Çin'in yeni zenginleri bile zeytinyağına yöneldi, zeytinyağı bir statü göstergesi."
***
Demek ki, zeytin ve zeytinyağına özel destek ve teşvik vermenin tam zamanı.
Üstelik zeytinde bu sezon iyi geçti. Fiyat, üreticiyi tatmin etti.
Üstelik Tarım Bakanlığı da çalışıyor.
Sektörün yıllarca beklediği primleri artırdı. Ancak bölge endişeli, yapılan doğru çalışmayı bile görmüyor.
Bizden uyarması.