Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİHA OKUR

Partilerin sağlık programları nerede?

Siyasette başarının ölçüsü vatandaşın memnuniyetidir. Vatandaş, sağlık ve ulaştırma hizmetlerinden memnun. "Sağlıktaki entegrasyon, ulaştırmadaki bölünmüş yollar bu hükümetin en iyi icraatı" diyor.
Geçmişte bazı doktorların istismarı hükümeti radikal tedbirler almaya itti. Muayenehane ile hastane arasındaki trafik kırıldığı için doktorların morali bozuk.
Sağlık personelinin problemi, "özlük haklarının" istenen seviyede olmaması.
Çalışanlar döner sermayenin özlük haklarına dahil edilmesini istiyor. Eğer bu gerçekleşirse, tazminatlar ve emeklilik maaşları artacak.
İcraatın görünmeyen yanı ise çok sayıda kişi bu yüzden emekli olmayı tercih edeceği için sağlıkta yeni istihdam alanları açılabilecek.

***

Sağlıkta işleyiş yolunda görünüyor ama bazı hastalıklardaki artış tedirgin edici.
Örneğin tüberküloz, Hepatit B, diyabet...
Yanlış beslenme, hijyenik olmayan şartlar ve moral bozukluğu bunları tetikliyor. Her şeyde olduğu gibi burada da ciddi eğitim eksikliği var. Sağlık ve eğitim bu yüzden tüm dünyada en önemli sorunlar.
Birbirine paralel büyüyor ve küçülüyor.
***

Türkiye'de sağlıkta işleyiş düzenlenirken hastalıkların artışında da nahoş bir tabloyla karşılaşıyoruz. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "sigara ve obezite" ile mücadeleye özen gösteriyor. Biz ise Türk Karaciğer Araştırmalar Derneği'nin raporlarını okuyunca gündemimize Hepatit B'yi aldık.
Mutlaka tüm hastalıklar önemli ama bizde Hepatit B gerçekten ihmal edilmiş.
Vücudumuzdaki kanı temizleyen bir süzgeç olan karaciğer çalışmayınca başta siroz olmak üzere kanseri ve diğer hastalıkları tetikliyor.
Hepatit B'nin pis su ve mikroplarla geçtiğini sanıyoruz, ama yanılıyoruz. Sadece kan ve cinsel yolla geçiyor.
Virüs çok dirençli.
***

Dünyada 2 milyar kişi Hepatit B ile temas etmiş.
450 milyon kişi hasta. Türkiye'de ise 3 milyon kişi Hepatit B ile temas etmiş. Türk Karaciğer Araştırmalar Derneği'nin çalışmasına göre, bir hastaya yılda bin lira harcanıyor. Hastalığın durumuna göre maliyet yükseliyor. O yüzden risk grupları mutlaka aşı olmalı. Aşı ucuz.
Aşı yaptırmayan ve risk altında olanların yakalandığı hastalıklarda ilaç maliyeti çok yüksek. Organ bulmak zor.
Türkiye, 1998'den bu yana "tüm bebekler aşılanmalı" diyen bir programa dahil...
Türk Karaciğer Araştırmalar Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurdan Tözün, "Aile hekimliği aşı için iyi bir fırsat olabilir" diyor ve ekliyor:
"Eğer bir ülkede sağlık sistemini yönetenler, bilimsel kuruluşlarla işbirliği yapmazsa hiçbir kampanya işe yaramıyor. İktidarın kampanyalara destek vermesi şart."
Seçim listelerine bakıyoruz. Sektörün milletvekili adayı bol. Gelin görün ki sağlık, parti programlarında pek yer almıyor. İnsan sağlığından daha değerli bir şey var mı?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA