CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin istifa etti. Gerekçesi, örgütün değil, partiye emeği geçmeyen 10 Aralık'çıların üç büyük ilde yönetimi belirlemesi. Kim bunlar? Başını Erdoğan Toprak, Aydın Ayaydın ve Süleyman Çelebi'nin çektiği bir grup. Hesaplar, yerel seçimlerde partinin banko belediyelerini yönetmek.
İl kongreleri sürecinde Tekin'in kendisini geri çektiği biliniyor.
Toprak ve Ayaydın'ın örgüt tabanları olmadığı halde yukarıdan yoğun baskı uyguladıkları da kamuoyunun malumu.
Ayaydın Beşiktaş, Toprak Bakırköy'ü istiyor.
CHP'de huzursuzluğun temelinde partiyi büyütmek değil, parti içinde kimin egemen olacağı kavgası yatıyor. Özellikle Toprak ve ekibinin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül tarafından desteklendiği örgütte dillendiriliyor. Bu da rahatsızlığın bir diğer nedeni. Halk, her şeyin farkında! CHP'yi yönetenler farkında mı acaba?
***
Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı sürecinde tam destek veren Tekin şimdi yol ayrımında. Ama geç kaldı.
Toprak ve ekibi üç büyük il delegasyonunu belirledi. Bu yüzden Kılıçdaroğlu'nun tercihi ile Tekin'in tavrı artık uyuşmuyor. Kulislerde konuşulanlara göre, Tekin, hem Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak hem de Kılıçdaroğlu'nun arkadaşı olduğu söylenen işadamı Gürsel Erol'dan tabanın rahatsızlık duyduğunu Genel Başkan'a anlatmış. O da, "Aksaklıkları düzelteceğim" demiş. Oysa parti
80 trilyonun nasıl harcandığını tartışırken, Toprak,
bir vakıf ve
yeni bir haber televizyonu kurmak için harekete geçmiş. Daha önce Gürbüz Çapan'ın bir haber televizyonu kurulması konusunda, "
ortak çabayı" gerekçe göstererek, vazgeçtiği haber kanalı projesini de galiba Toprak üstlenmiş! Kadıköy Belediye Başkanı
Selami Öztürk, Beşiktaş Belediye Başkanı
İsmail Ünal ve Bakırköy Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen, Toprak'ın haber televizyonu oluşumuna sıcak bakmıyor. Peki niye?
Toprak ve ekibinin üç banko belediyeye aday olduğunu sağır sultan bile duydu. Bunu bilen belediye başkanları Toprak'a niye destek versin ki! CHP deneme tahtası mı?
***
Kişisel hedefler CHP'nin ve ülke gündeminin önüne geçti. Bakalım Kılıçdaroğlu'nun gündemi ne olacak? Üstelik bu yaşananlar yeni değil ki!.. CHP'de
(SHP) 1991 sonrasında ortaya çıkan bir hareket vardı:
TSE. Yanlış anlamayın!..
Türk Standartlar Enstitüsü'nden bahsetmiyorum.
Tunceli, Sivas, Erzincanlılardan söz ediyorum. TSE'nin başını
Nurettin Sözen çekiyordu. Bu isimler "
mezhepçilik" değil "
hemşehricilik" yapıyordu. Bu hareket CHP'nin SHP içinden çıkmasına neden oldu. Ve o dönem Deniz Baykal, TSE antipatisinden yola çıkarak CHP'yi açık tuttu, partisini yapılandırdı.
Kemal Kılıçdaroğlu özgürlükçü görünüyor. Etnik ayrım yapmıyor. Ancak çevresini oluşturan bazı isimlerin etnik siyaset yapmasına da direnemiyor.
600 İstanbul delegesinin 400'ü TSE damgalı.
Tartışmanın özü bu.