Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

İYİ Parti’de küresel “şebeke” izi

Türkiye'nin AK Parti döneminde yaşadığı birçok siyasi sorun var ama hiç değişmeyeni muhalefet sorunudur. Siyaset üretmeyen bir muhalefet, doğal olarak topluma umut da veremiyor. Bugün bile iktidardan çok muhalefet partilerinin içerideki siyasi kavgaları konuşuluyor.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Bu noktada ilginç olansa muhalefet partileri içindeki kavganın basit hizip kavgaları olmaması.
CHP, İYİ Parti veya HDP içindeki tartışmalara bakın. Bugüne kadar en hafif suçlama "çete" veya "terör örgütüyle ilişki"ydi.
Hatırlayın, "Saray'a giden CHP'li" diye suçlanan Muharrem İnce parti yönetimini şöyle suçlamıştı:
"Genel Merkez'in mutfağında bir çete var."
Sonra eski HDP Milletvekili Altan Tan konuştu:
"HDP'yle PKK ilişkisi gizli saklı bir mevzu değil."
Onları İYİ Parti'nin kurucusu ve İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ izledi.
O da önce İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun FETÖ'cü olduğunu söyledi. Sonra susup geri adım atması beklenirken, çıtayı yükseltti ve daha ağır bir iddiada bulundu:
"Partimizde şebeke var!"
Bildiğim kadarıyla Türkiye'de ilk kez bir kitle partisinin içinde, FETÖ'yü de aşan bir istihbarat ilişkisinden söz ediliyor. Özdağ aynen şöyle diyor:
"Öncelikle Buğra Kavuncu'yu sadece bir kişi olarak değerlendirmemeliyiz. Ben Buğra Kavuncu'yu Ruzi Nazar- Duane R. Clarridge (Ruzi Nazar'ın patronu) Enver Altaylı ve Altaylı'nın bugünkü bağları çerçevesinde değerlendiriyorum. Buğra Kavuncu'nun babası Orhan Kavuncu da Enver Altaylı'dan 'fikri liderim' diye bahsediyor. Altaylı ise bu iki isim konusunda 'Saygıdeğer büyüklerim Ruzi Nazar ve Duane Clarridge'e (ruhları şad olsun) karşı taşıdığım ahlaki sorumluluğun bilinciyle' diyerek, çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Altaylı'nın saygıdeğer büyüğü Duane Clarridge, 'A Spy For All Seasons' adlı kitabında ise kendi kahramanı olarak Lawrence'ı gösteriyor."
İki yıl önce bu ilişkileri yazıp, "Milliyetçiler buna ne diyor?" diye sormuştum. Cevap alamadım. Nihayet milliyetçi bir siyasi aktör olarak Özdağ, eski bir milliyetçi olan Enver Altaylı'yı Lawrence'ın yanına koyarak cevap verdi. Ama onunla da yetinmedi ve İYİ Parti içindeki "şebeke"ye dikkat çekti:
"Buğra Kavuncu'nun İYİ Parti öncesinde Kazakistan'daki iş kariyerinde de başarılı olmasını sağlayan, İYİ Parti'de hızla yükselmesinin önünü açan, daha genel başkan yardımcısı iken bir divan üyesinin odasında 'geleceğin genel başkanı' olarak kulaklara fısıldanmasının nedeni arkasındaki gelenek ve bu geleneğin son 25 yılda kontrol ettiği şebekedir."
Özdağ, İYİ Parti için rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun "tarlamızı sürmüşler" sözlerini hatırlatan çarpıcı bir tespit de yapıyor:
"Ben İYİ Parti'de sadece tarlamızın başkası tarafından sürülmesini engellemek anlamında mücadele verdim, çünkü biliyorum ki birileri bu süreci ilk günden beri izliyor, arşivliyor ve İYİ Parti'nin tepesine binmek üzere hazırlanıyor."
"İYİ Parti'nin Türk milliyetçiliği ekseninden çıkmasını engelleme mücadelesi" verdiğini söyleyen Özdağ, sonunda "pes" ettiğini de kabul ediyor:
"Ancak partinin kuruluşunun üçüncü yılında gördüm ki İYİ Parti'yi Akşener'e rağmen korumak mümkün değil."
Muhalefet cephesindeki tablo gerçekten vahim. İçinde "çete" var, "FETÖ ve PKK bağlantısı" var, şimdi buna "küresel bir şebeke bağı" da eklendi. Bu muhalefete bir de Biden'ın desteğini hatırlayın, önümüzdeki süreç hiç kolay geçmeyecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA