Eğitimin en can alıcı noktası, fırsat eşitliği ilkesinin uygulanmasında ortaya çıkan adaletsiz durum. İmkânların, fiziki koşulların yetersiz oluşu fırsat eşitliğinin önündeki en büyük engel. Bizde bu konu zaman zaman gündeme gelse bile dikkate alınmaz. Geçen hafta yazımda Amerika Araştırma Enstitüleri Başkan Yardımcısı Dr. Enis Doğan'ın görüşlerine yer vermiş, ülkemizde uygulanan sınav sisteminde dikkate alınmayan noktalara değinmiştim. Binlerce öğrenciyi eşit şartlarda sınava alıp almadığımızı, sınav sonrası ortaya çıkan başarısızlık karşında kimlerin sorumlu tutulacağını sormuştum.
Olayla ilgilenen Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, konuya içtenlikle eğildi. Her sınavdan sonra başarısızlık ve başarının masaya yatırılması gerektiğini, bu konuda çalışmalar yaptığını belirterek şu açıklamayı yaptı:
"Bakanlık olarak okullar arasındaki farkları ortadan kaldırmak için büyük gayret içindeyiz. Amacımız tek tek başarı değil, genel başarıdır. Bir okuldan birkaç öğrencinin birinci olması bizi bağlamıyor. Biz genele bakıyoruz. Bunun için fırsat eşitliğini yaymaya çalışıyoruz. Bunun için e-kayıt sistemi üzerinde duruyoruz. Sistemi tam uygulamaya soktuğumuzda, okulların ve öğrencilerin eşit şartlarda yarıştığında sorumluk sistemini uygulamaya sokacağız."