Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAŞAR ÖZAY

Eğitimin önü açılmalı

Ülkemiz her alanda büyük değişim geçiriyor. Konuşulmayan konular konuşulmaya başlandı. Sorunların çözümü için büyük gayretler gösteriliyor. Komşularla ilişkilerimiz, dünyaya açılmamız değişim ve sıçramanın bir göstergesi. Bu süreç içersinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından "Türk Eğitim Sisteminde 2023 Vizyonu" adıyla 18. Milli Eğitim Şûrası yapılıyor. Yapılan bu şûranın önemi, ülkemizdeki değişime ve gelişmelere paralel olarak önemli kararlar almasında yatıyor. Burada, önemli olan yeni ve bugüne kadar hiç söylenmemiş sözleri ve konuları gündeme getirerek, ülkenin geleceğinde yeni ufuklar açmaktır. Şûranın ilk gününde konuşulan konuların içeriği bu konudaki umutlarımızı yeşertti.
Doğu ve Güneydoğu'da "kızlara özel" eğitim kurumlarının kurulması. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması. Taş atan çocukların yatılı okullarda eğitimlerini tamamlamaları. Öğretmen seçiminin branşlara göre yapılması. Üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocukların eğitimi. Engelli çocukların topluma kazandırılması. Öğretmenlerin yaşam düzeyinin yükseltilmesi. Okullardaki denetim sisteminin yeniden yapılanması şûrada masaya yatırılan konuların başında geliyor. Eğitim şûrasına katılan 800 akademisyeni bu nedenle büyük sorumluluk bekliyor. Verecekleri her karar geleceğin büyük Türkiye'sinin kurulmasına ışık tutacaktır.

Başarısızlık sorgulanmalı

Eğitim sistemimizin başarısızlığının altında eğitim sisteminde bir sorgulanma sisteminin olmaması yatıyor. Öğretmen göreve başladıktan sonra, emekli olana kadar görevini sürdürüyor. Başarısı ve başarısızlığı hiçbir zaman sorgulanmıyor. İdari bakımdan sorgulanması ise göstermelik. Aynı durum Milli Eğitim Bakanlığı'nda da geçerli. Her hükümet kendi döneminin başarılı olduğunu söylüyor. Neye göre olduğunu açıklayacak verileri ortaya koyamıyor. Getirdiği sınav sistemlerinin en doğru sistem olduğunu belirtiyor. Bir yıl geçmeden uygulamadan kaldırıyor. Oysa batıda öğretmenin başarısı her üç yılda masaya yatırılıyor. Yetersiz olanlar bir yıl kursa alınıyor. Yine başarısızlık gösterirse meslekten el çektiriliyor. Sistem hep denetim altında tutuluyor. Eğitimde bakanlar ortaya koydukları politikaların sonuçlarını açıklıkla görebiliyorlar. Ülkemizde de böyle bir uygulamanın başlamasının zamanı geldi geçiyor. Yetkililer hesap vermekten korkmuyorlarsa böyle bir uygulamayı başlatırlar.

Eğitim mühendisi

Kültür Kolejlerinin ve Kültür Üniversitesinin kurucusu olan Fahamettin Akıngüç, Türkiye'deki özel okulculuğun babası sayılır. Kendisini, mesleği mühendis olduğu için "Eğitim mühendisi" olarak tanımlar. Kültür Koleji'nin 50. yılı nedeniyle anılarını topladığı bir kitap hazırladı. Kitapta, özel okulculuğun hangi aşamalardan geçerek günümüze nasıl geldiğinin tarihi var. Akıngüç, kitabı hazırlamasının en büyük nedeninin "bazı olayları unutulmaktan kurtarıp gelecek kuşaklara aktarmak" olduğunu söylüyor. Özel okulculuğun "denize nazır diploma hazır" döneminden, ülkenin en başarılı okulları haline gelmesindeki aşamaları anlatıyor. Fahamettin Beyi bu çapasından dolayı kutluyor, uzun ömürler diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA