YGS'ye sayılı günler kala öğrencilerin yoğun sınav kaygısı da artıyor. Aşırı kaygının başarısızlığa neden olduğu konusunda uyaran uzmanlar sınav öncesinde öğrencilerin motivasyonlarını yüksek tutması gerektiğine dikkat çekiyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikolojik Gelişim ve Danışma Merkezi Koordinatörü Uzman Klinik Psikolog Nilgün Köstem, öğrencileri başarısızlığa sürükleyebilecek olumsuz düşüncelerle nasıl başa çıkabilecekleri konusunda tavsiyelerde bulundu. Sınavda başarı için çalışmanın tek başına yeterli olmadığını anlatan Köstem, "Her yaş gurubunda; sınav kaygısının yaygın bir problem olarak karşımıza çıktığını söyleyebiliriz. Eğer kişi 'sınav kaygısı' yaşıyor olduğunu zamanında fark edip, bu problemiyle başa çıkmayı öğrenmezse, hayatı boyunca girdiği sınavlarda sıkıntı yaşayabiliyor" dedi.
FİZİKSEL SIKINTI YAŞANABİLİR
Öğrencinin bilgi ve becerisini engelleyecek yoğunlukta endişe, heyecan, panik, stres gibi olumsuz duyguların başarı seviyesini kötü etkilediğini aktaran Köstem, sınava girecek her bireyin kaygı yaşamasının normal hatta istenen bir durum olduğunu söyledi. Herkesin sınav kaygısını farklı şekillerde yaşadığını, bunun çok çeşitli fiziksel ve zihinsel belirtileri olabileceğini ifade eden Köstem, şunları kaydetti: "Titreme, kalp atışlarının hızlanması, terleme, üşüme, ateş basması, baş dönmesi, mide bulantısı gibi fiziksel belirtilerle karşılaşabiliriz. Bunun yanı sıra, düşünceleri toparlamada güçlük, unutkanlık, dalgınlık, anlamada güçlük, bildiklerini ifade etmede güçlükleri içeren zihinsel belirtiler karşımıza çıkabilir. Yerinde durmama, donup kalma, ağlama gibi davranışsal durumlar da yaşanabilir."
BASİT AMA ETKİLİ ÖNERİLER :
Öğrencilerin olumsuz düşüncelerden uzaklaşması gerektiğini belirten Köstem, şu önerilerde bulundu:
Öğrenci kendini neden hazır hissetmediği ile ilgili gerçekçi bir değerlendirme yapmaya çalışmalıdır.
Bilgi eksikliği hissediyorsa, sınava kadar çalışabileceği konuları gözden geçirmeli.
Felaket senaryolarından kurtulup, motive edici cümleler kurmalı.
Kaygı yaşayan kişi bedensel olarak da gerilir. Gerilmiş kaslarımızı rahatlatmak, otomatik olarak gerginliğimizi ve dolayısıyla kaygımızı da azaltacaktır.
Her öğrencinin kendine uygun bir çalışma sistemi oluşturmalı. Dengeli ve düzenli bir yaşantı da kişilerin güven, fiziksel sağlık ve duygu durumunu olumlu etkiler.
SINAVDA KAZANDIRACAK TAKTİKLER
Üniversite adaylarının heyecanla beklediği YGS için geri sayım başladı. 23 Mart'ta yapılacak sınav sırasında uygulanacak bazı basit stratejiler sınava hazırlık kadar önem taşıyor. İşte sınav başarınızı olumlu etkileyecek bazı taktikler:
Sınav saatine yakın kalkıp telaş ve kaygıya kapılmayın. Erken kalkıp hafif bir müzik eşliğinde besleyici, enerji verici bir kahvaltı yapın.
Sınav yerine 30-45 dk. önce gidin.
Sınavı başaracağınızı kendinize telkin edin.
Bu sınava yalnız girmiyorsunuz. Diğer adaylar da sizin gibi...
Sınav başlamadan önce, tuvalet, su gibi ihtiyaçlarınızı karşılayın.
Oturacağınız sırayı rahat edeceğiniz şekilde ayarlayın.
Sınav günü öğrendiğiniz her şeyi unutmuş gibi hissedebilirsiniz. Korkmayın.
Sınavı önceden zihninizde yaşayın. Gözlerinizi kapatıp, kitapçıkların dağıtıldığını, kitapçık türünü cevap kâğıdına kodladığınızı, soruları rahatlıkla çözebildiğinizi ve sınavı başarı ile bitirdiğinizi hayal edin.
Sorulara geçmeden önce 10 kez burnunuzdan derin nefes alın bir süre tutun ve ağzınızdan verin.
Görevlilerce sınavda yapılacak açıklamaları iyi bir şekilde dinleyin, anlayamadığınız yerleri sorun.
Cevap kâğıdıyla ilgili kodlamaları eksiksiz olarak doldurun. Kitapçıktaki kimlik bilgilerini dikkatlice kontrol edin.
Cevap kâğıdını imzalayın.
Soru kitapçığı size özeldir. Adınıza düzenlenmemişse görevliyi uyarın.
En çok sevdiğiniz veya en iyi bildiğiniz testten başlayın. Önce "kek" soruları yapmak moral arttırır.
Teste başlamadan önce o bölüme ait açıklamaları okuyarak, teste ve diğer teste ne kadar zaman ayırmanız gerektiğini belirleyin.
Zaman yetmez diye bir şey düşünmeyin. Zamanı etkili kullanmak için soruyu dikkatlice okuyup anlamaya çalışın. Bir iki tekrarla anlayamadığınız, cevabını bulamadığınız soruyu yanına şekiller yaparak bırakın. Bildiklerinizi tam yaptıktan sonra atladıklarınıza dönün. Altı çizili veya koyu yazılı kelimeye dikkat edin. Uzun sorulardan korkmayın çünkü bu tür sorular iyi açıklanmıştır.
Soruların zorluk dereceleri şöyledir: Çok kolay % 10 , kolay % 20 , normal % 40, zor % 20 , çok zor % 10. Buna göre tüm soruları cevaplayamayabilirsiniz. Bu da doğaldır. "Normal", "kolay", "çok kolay" olan derecedeki soruları yapmanız demek soruların % 70'ini başarmanız demektir.
İlk doğru gördüğünüz seçeneği hemen işaretlemeyin, tüm seçenekleri okuyun.
İşaretleme yaptığınız cevap bölümünün çözdüğünüz testle aynı olduğundan emin olun.
Kaydırma yapmadan kodlama yapın. Bunun için her sayfada soruların cevaplarını önce soru kitapçığı üzerinde işaretleyin, sayfa bitince cevap kâğıdına geçirin.
Art arda aynı şıkkı 4'ten fazla işaretlediyseniz cevaplarınızı bir daha kontrol edin.
Sınav bitiminden kısa bir süre önce hızlıca kodlamalarınızı kontrol edin.