Şeyh Yasin'in öldürülmesi, ki zaten Eylül ayında bir kere dana öldürmeye çalıştı İsrailliler, İsrail kabinesinin geçenlerde Aşdod limanına yaptığı çifte intihar saldırısından sonra daha önce almış olduğu Hamas önderlerini öldürme kararının bir parçası. Ancak bunun yanı sıra Gazze'den İsrail birliklerini ve daha da önemlisi yerleşimcilerini çekme kararı vermiş olan Ariel Şaron'un kabinesini muhafaza edebilmek amacıyla yumuşamadığı mesajını verme gereksinimine de tekabül ediyor. Üçüncüsü, Hamas ve diğer Filistinli gruplara İsrail'in Gazze'den çekilme nedeninin onların verdiği mücadele değil, kendi inisiyatifiyle aldığı bir siyasi karar olduğu mesajını vermek istiyor. Dördüncüsü, İsrail çekildikten sonra Gazze'de düzenin kurulamamasının alt yapısını hazırlıyor. En azından Filistin otoritesinin etkisinin kurulamaması için bir zemin hazırlıyor. Saldırıdan sadece Hamas güçlenerek çıkacaktır. Filistin, İsrail'e dışarıdan güçlü bir dayatma olmadığı taktirde barış gelmesi mümkün değildir. Filistin yönetiminin hiçbir otoritesi kalmamıştır. Şaron yönetiminin ise makul sayılabilecek bir barış ya da uzlaşma arzusu yoktur. Amerika'nın seçimlerden sonraya kadar bu işe eğilemeyecek olması da en azından gelecekteki 7 ay için kan dolu gelişmelere hayret etmemeyi gerektiriyor. Bu gelişmeler bir kez daha gösterir ki eğer ABD'nin Ortadoğu'da makul bir siyasal ve ekmonomik düzene geçilmesi arzusu ciddi ise, Filistin-İsrail meselesi halledilmeden bu projenini gerektirdiği meşruiyeti asla sağlayamayacağıdır.