Bir televizyon dizisi yüzünden ortalık karışıyor.
18 yaşındaki çocuk gidip "şıp" diye silah alabiliyor.
"Aksırana kadar için" cümlesi kafamızda zonkluyor. Zonk! Zonk!
Sezen Aksu Nazan Öncel'i yere göğe koyamıyor. Hafızamız su topluyor.
Evlilikte dikiş tutturamayanlar çöpçatan kesiliyor, yuvamızı yapmaya çalışıyor.
Nicolas Cage kendini tutamıyor menemene dalıyor.
Hayal Kahvesi'nin, Balans'ın simgesi Nev, Günay'da sahne alıyor. Demek ki canı öyle istiyor.
Saza, söze, vatandaşın eğlencesine sansür konuyor ve bunun adı "demokrasi" oluyor.
Sevilen dizi "Yahşi Cazibe"de bir türlü öpüşemeyen Kemal ve Cazibe, Rauf Denktaş'a dert oluyor. Denktaş'ın canı bu duruma çok sıkılıyor.
Hâlâ dört milyon kadın okuma yazma bilmiyor.
Yılmaz Morgül ısrarla 1982 doğumlu olduğunu iddia ediyor.
Şoföre "Sağa dönelim" diyorum o inatla "sola" dönüyor.
Adana'da bir genç Açık Öğretim ücretini karşılayamadığı için 10 tepsi baklava çalıyor.
Çağdaş Gazeteciler Derneği ödül verecek bir radyo programı bulamadığını açıklıyor.
Başbakan CHP için "eşkıya" diyor, Kılıçdaroğlu Başbakanı ağzına biber sürmekle tehdit ediyor...
Bu liste böyle uzayıp gidiyor.
Gördüğünüz gibi garip şeyler oluyor ve korkarım artık "garip" olan "garip" gelmiyor.
Sizce de garip değil mi?