Geçen sabah denk geldim. Modacı Siren Ertan Saba Tümer'in programına çıkmış kılık kıyafetin önemini anlatıyordu.
Besbelli duruma hakimdi. Kelimeleri peş peşe dizerken kendinden öyle böyle değil, damarlarına kadar emindi.
Ben de dinledim.
Şöyle dedi Siren Ertan; "Yanlış seçilmiş kıyafet sizi hayatınızın aşkından da hayatınızın kariyerinden de edebilir".
Ya? Gerçekten öyle mi?
Yok canım, bence öyle değil. 'Hayatımızın aşkı' tabir edilecek kişi ne giydiğimize, saçımıza, başımıza bakmaz ki.
Siz hiç sırılsıklam âşık olduğunuz kişinin kıyafetini önemsediniz mi?
Aşk bu. Pat diye, küt diye olur. Dekoru değil kimyası vardır. Büyüsü vardır. Göz göze gelmesi vardır. Kokusu vardır. Kariyerimizin kıyafetimize bağlı olması ise ofis dünyasına girişte belki geçerli olabilir ama işine aşık, işiyle yaşayan birinin önünde hangi kıyafet durabilir ki.
Hangi kıyafet sana başarıyı sunabilir ki.
Giyinmek güzel, şık görünmek hoşluk ama bu kadar altı çizili anlamlar yüklemesek diyorum.