Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AİLENİZİN DOKTORU DR. EREN EROĞLU

Gebelik şekerine dikkat!

Hamilelik normal fakat dikkatli geçirilmesi gereken bir dönem. Kadınlarda sadece hamilelik sırasında ortaya çıkan bazı hastalıklara özellikle de şekere dikkat etmek gerekli

Etrafınıza baktığınızda ne kadar çok hamile kadın görüyorsunuz değil mi; ne de olsa aşk ve gebelik mevsimindeyiz. Doğanın uyanmasıyla tüm hayvanlarla birlikte insanlar da bu aylarda çocuk yapmak için ellerinden gelen çabayı ortaya koymakta son derece kararlı görünüyor. Sonuç ise ortada; çevremizi anne olacak olmanın haklı gururuyla dolaşan kadınlar kapladı. Fakat bu güzel duyguları yaşarken her hamileliğin bu zaman içinde görülen şeker hastalığına, gestasyonel diyabete de gebe olabileceğini unutmamakta fayda var. Gestasyonel diyabet, gebelikten önce olmayıp, anne hamile kalınca ortaya çıkan ve doğum gerçekleşince düzelen şeker hastalığıdır. Diğer tip şeker hastalıkları ise tanı konulduktan sonra tüm yaşam boyu sürer. Bu kadınların vücudu, hem kendi hem de bebeğin kan şekerini belirli bir düzeyde tutmak için yeterli insülini üretemez. Şeker düzeyindeki yükselmeler genellikle 24. ve 28. haftalar arasında dikkati çekmeye başlar. Bu zamanlar arasında yapılacak şeker ölçümü, hastalığın teşhisinde yeterlidir. Gebelik sırasında annenin karnında bir kalkan gibi bebeği saran plasenta, bu haftalarda ürettiği bazı hormonların etkisiyle insülin ihtiyacını artırır. Eğer annenin vücudu talebe yeterli cevabı veremiyorsa hastalık belirtileri ortaya çıkar. Çoğunlukla belirtiler hafiftir, bazılarında artmış susama hissi, sık idrara çıkma, çabuk acıkma fark edilir. Daha önceki gebeliklerinde gestasyonel diyabeti olanlar, şişmanlar, yakın akrabaları arasında şeker hastası bulunanlar, idrar testlerinde şeker çıkanlar gebelikleri sırasında gestasyonel diyabet riski yüksek gruptur. Anne karnındaki bebeğin iri olması, kendisinin iri doğması, yüksek tansiyon ve geçmişte tekrarlayan düşük ya da sebebi belli olmayan ölü doğumlar da riski artırır. Gestasyonel diyabet olduğu tespit edilip de kan şekeri güvenli sınırlar içinde tutulabilenler doğumda ve sonrasında belirgin bir sıkıntı yaşamazlar. Aksi hallerde annede yüksek tansiyon riski artar, bebek normal yollarla doğrulamayacak kadar irileşebilir ya da doğum sonrasında bebekte düşük şeker atakları, kan kalsiyum seviyesinin düşük olması, yüksek bilirubin seviyeleri gibi metabolik düzensizlikler ya da solunum güçlüğü gibi fonksiyonel problemler baş gösterebilir. Tedavide amaç, anne ve bebeğin gebelik sırasında ve doğumdan sonra yaşayacakları sorunları ortadan kaldırmaktır. Bunun için de annenin kan şekerinin güvenli bir sınır içinde tutulması yeterlidir. Birçok kadın, düzenlenen dengeli bir karbonhidrat rejimiyle bunu başarır. Bir kısmında ise insülin kullanmak gerekebilir. Amaçlanan değerlerin tutturulduğu tedavilerde, anne ve bebek için herhangi bir hastalık geliştirme riski, gestasyonel diyabet olmayanlarla aynıdır. Hastaların büyük çoğunluğu doğumdan sonra düzelir; ama bu kadınlar ileriki gebeliklerinde de büyük olasılıkla benzer sorunlar yaşar ve bazı gözlemlere göre yüzde 17 bazılarına göre ise yüzde 63, beş ile 16 yıl içinde şeker hastası olurlar. Böyle annelerden doğan bebekler; bebeklik, çocukluk ve ileriki yaşamlarında da şişman olmaya adaydır ve onlar da gelecekte şeker hastası olabilirler. Gebeliklerinde başlarından böyle bir hastalık geçenler, daha sonra aynı şeyin tekrarlama ya da şeker hastalığı riskini vücut kitle indeksine göre uygun bir kiloya sahip olarak azaltabilirler. Bu kadınlar insülinin doğru çalışmasını bozduğu için mümkün ise nikotinik asit ve kortizon türevlerinden kaçınmalıdır. Sadece progesteron içeren doğum kontrol hapları uygun olmamakla birlikte östrojenle kombine ilaçlar kullanılabilir. Bebekler de anne sütüyle beslenirler ise erken dönemde aşırı kilolu olma riski azalır. Şişmanlık, tip 2 şeker hastalığı için riski artıran bir faktör olduğundan bu bebekler ilerideki yaşamlarında dengeli beslenmeye alıştırılmalı ve sportif aktivitelere yönlendirilmelidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA