İnsanımızın 'boylu-soylu yelkenli' sözcüğü ile tanışmasının üzerinden çok uzun bir süre geçmedi. 1956 yılından bu yana dünya denizlerinde özel bir organizasyonla yarışan bu gemileri kısaca su hattı 30 metreden uzun (kabasorta armalı) yelkenli gemi olarak tarif edebiliriz. Sail Training International'ın (STI) düzenlediği yarışın Türk denizlerine getirilebilmesi için ilk görüşmeler 2005 yılında başlamış ve 2010'in mayıs ayında Ege, Marmara ve Karadeniz'de gerçekleşen gezi ve yarışlarla tamamlanmıştı. O günlerden akıllarda kalan ise, deniz seyrini milyonlarca İstanbullunun seyrettiği 24 parça yelkenliden oluşan bu tarihi yelkenli filosunun, İstanbul'da 320 bin kişi tarafından gezilmiş olması. Bu organizasyonun bir önemli yanı da tekne mürettebatının 15-24 yaş grubu gençlerden oluşması. Sail Training International, aynı zamanda din, dil, ırk farkı gözetmeksizin tam 55 yıldır gençleri tanıştırmak, eğitmek, denize saygı ve sevgiyi aşılamak, deniz kirliliğiyle mücadele etmek gibi özellikleri nedeniyle 2007 yılında Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiş bir kuruluş.
EVRENSEL EŞİTLİĞE UYGUN
İlk adımı bu yelkenlileri Türkiye'ye getirerek gerçekleştirilen organizasyonun şimdi de ikinci etabı için adımlar atıldı. Kısaca '4 E' olarak adlandırılan çalışmanın odak noktası, Türkiye'ye de bir 'boylu soylu yelkenli' kazandırmak olacak. 2025 yılına kadar tamamlanması düşünülen bu projenin en ilginç yanı da 'engellilere evrensel eşitlik, eğitim ve eğlence' diye tanımlanan hedefe uygun olması. Resmen, Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilecek olan bu proje Deniz Ticaret Odası sorumluluğunda yürütülecek. AB Denizcilik ve Balıkçılık Komisyonu destek verecek. Projeye katkıları olacak diğer kurum ve organizasyonlar da şöyle: Norveç'in Fredrikstad kenti ile Yunanistan'ın Volos kenti ve İstanbul'un Fatih belediyeleri işbirliği, Yunanistan, Bulgaristan ve Norveç'in katılımları, AB fonları ve sponsorlar.
