Türkiye'nin en iyi haber sitesi
CEM SANCAR

Kapat gözlerini kapat

Sana bir şey söyleyeceğim kapat gözlerini. Bir eşarp bağla istersen. Hani o ömrü tüketilen kızlar var ya baskı odalarında ister onların eşarbı olsun bu ister avare bir yazarın fuları. Fark etmez.
70'lerin bağrı yanık gençliğinin duvar yazılarından sonra ellerini sildikleri yol kenarına atılmış labarda gazete parçası da...
Kapat gözlerini.
Kapat, insan çocukluğudur, bak dikiliyorum kısa pantolonum ve anamın diktiği keten gömleğimle karşında. Elimde yarım ekmek, patlıcan kızartması, babam ilk defa Bakırköy'de sandalına bindiriyor beni. Açıldıktan sonra alıp gümbedenek denize atıyor. Yüzme bilmiyorum. İmdat! Bütün denizi yutup dibe batıyorum. Önce dehşet sonra teslimiyet. Nasıl da güzel mavi, balıklar, denizanaları, bir sarhoşluk. Ölüm denen şey böyle mi acaba?

***

Varoşun yaz öğle sıcaklarında Kur'an kursundan kaçanlarla mahalle maçında kolum birkaç kere kırık. Taşra çocukları sert. Öfkeyi babamdan küfretmeyi onlardan öğreniyorum. İte kaka büyüyoruz tuvaletleri taşmış devlet okullarında.
Kapat kapat...
Elimde bir bu kalmakta. Elimde bir bu kelimeler. Ne çivit renkler ama! Radyoda aranjmanlar, yıldızların altında. Bir Ermeni kızı geliyor lüksle aydınlanan geceye, galaksi sağanağında, bitmez ev inşaatımızın çardağına. Çimento ve anason. Yaptığımız ev de yıkılıyor kara gömlekli cunta yıllarında. Devlet, sadece baskı yaparken görülüyor bizim sokaklarda. Roman değil bunlar! Kolay da değil bir romanın sayfalarında yaşamak. Yıllarca o yıkılan evin harabelerinde dolaşmak...
Issız öğle sıcağında çocuklar yalandan uykulara yatırıldığında, tavuklar kümesin kuytu köşelerinde. Köpeğim Reks en sağlam yoldaş. Hortumla su sıkıp yıkıyorum, sonra oturup yeni öyküler anlatıyorum ona. Bizimkilerin beni niye anlamadığını soruyorum. O dolmuş gözlerle bakıyor bana, sarılıyorum. Islak tüyleri giriyor burnuma, burnumda kimsesiz varoşların ağustos böcekleri.
Ağustos böcekleri köyden gelen mâniciler. O zamanın rap ozanları. Sıcakta yelek ceket ter, toz toprak içinde.
"Ne olacaksın büyünce?" diye soruyor dalgacı bir tazmanya canavarı tulumbanın gölgesinde. Düşünüyorum bilge olmak zor, Sidarta'yı yeni okudum. Şiir, dev şairler varken sıkar biraz. "Menekşe Plajı'nda ahşap barakada yaşayan bir yazar olsam!" "Hadi len" diyor, "daha bir evi bitiremediniz. Baban her akşam masada."
"Sana ne!" diyorum, "kendi kazanıyor kendi içiyor." Ama içimde velveleler. Akşamcı denen şey, parlak bir adam, yenilgi ve tahribat.
Kapat gözlerini kapat...
Hayat acı tecrübelerdir ama mutluluk da sıkışır araya. Mesela mahalle maçlarında röveşata ve her maçtan sonra formaları kimin annesinin yıkayacağı üstüne kopan tartışma.
Kırda sümbül ve papatya, ay başlarında mangalda ızgara. Paçalı güvercinler, İspanyol paça platonik aşklar, sanki bir şiir. Attila İlhan, ben sana mecburum. Yok ondan önce, yaş otuz beş. Sonra Ahmet Arif, arka mahallenin loş balkonlarında: Gelip durmuşsam kapına...
İlerdeki evin bahçesinde gözlüklü bir kız. Bana el mi sallıyor ne? Ben su taşıyan sırma saçlı Kürt kızıyla alâkadarım ama onun bundan haberi yok. Gözlüklü kıza elimi kaldırıyorum. İnsan bir aldanmalar ve aldatmalar silsilesi midir, diye geçiyor aklımdan.
Sürmüşler şehirlerden Yunus Emreleri, Nesimi'leri. Sürmüşler de ne fayda! Şehrin uzak çayırlarından arabesk kılığında giriyor isyan, biliyorum, yakarsa garipler yakar her zaman.

***

Babam beni denize atmıştı ya, tam öldüm derken tırak diye yüzeye çıkıyorum. Yakalıyor omuzlarımdan, "Yüzmek böyle öğrenilir, denize atlamadan olmaz," diye gülüyor. İlk defa haklı bence...
Ondan sonra birkaç kere daha öldüm ama ilki mühim. Ordan beri içim dışım derya deniz. Mavi kelimelerle haşır neşirim, masmavi kelimelerle.
Parmaklarım diyorum, ölümlerden dönen çocuğun parmaklarıdır daima bu eski klavyede...
Meraklısına:
15 Temmuz'da tarihin en büyük antifaşist direnişini yapan çıktığım arka mahallelerin kahramanlarına aşkla, selamlarımla...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA