Sevgili Çetin Altan köşesinde Osmanlı Padişahı 3. Ahmet'ten söz edince aklıma düştü. 3. Ahmet'in gerçekleştirdiği bir olayla, CHP'nin seçim süreci birbirine çok benziyor. Şöyle ki: 3. Ahmet 1730'larda padişahtır. Rus Çarı Deli Petro, Tebriz'i ele geçirir. İranlılar da Osmanlı sınırlarında saldırıya geçer. 3. Ahmet savaşa gitmek istemez. Savaşın astarının yüzünden pahalı olacağını düşünür. Lakin halkın öfkesinden korkar. Bunun üzerine 'cin'in biri cin gibi bir fikir bulur. Savaşa gidiyor gibi yapılacaktır! Tez elden her şey hazırlanır. Görkemli bir savaş alayı Üsküdar'dan yola çıkar. Donanma Boğaz'a doğru açılır. Tarihi kaynaklar olayın gelişimini şöyle anlatır: "Bir anda padişahın tuğları çekiliyor. 3. Ahmet çevresindeki uzun sorguçlu silahlı muhafız takımının ortasında at üzerinde gidiyordu. Arkada sarayın ileri gelenleri, padişahın kılıcını, yedek sarığını, abdest ibriğini taşıyordu. Halkta savaş ilanı düşüncesi uyandırmak için her çareye başvurulmuştu fakat Kadıköy'e gelindiğinde alay dağılmış, herkes kasırlara ve Boğaziçi'ndeki yalılara dönmüştü...." Sayın Kılıçdaroğlu için de durum aynı ile vaki. Seçim geldi çattı ama ortada ne seçime girebilecek güçte bir teşkilat, ne de fikir birliği vardı. Seçime girmiyorum dese, başta 'zindeliğini kaybetmiş kuvvetler' olmak üzere kendisine bel bağlayan halkın öfkesini çekecekti. Ne yapsın. Seçime girer gibi yaptı. Çevresine 'uzun sorguçlu muhafız alayı' olarak kimi Ergenekon sanıklarını, kimi merkez sağ kaçkınlarını ve kimi sosyal demokratları aldı. Gürsel Tekin de, 'kılıcını, yedek sarığını, abdest ibriğini taşır' gibi yapıyordu. Ve ekip Kadıköy'e gelir gelmez, nasıl olsa halk yedi diye tornistan yaptı. (CHP'nin İstanbul'da üstünlük sağladığı üç-dört ilçeden birinin Kadıköy olduğunu hatırlatalım.) Lakin halk, bu değişim numarasını yemedi. Esenler, Bağcılar, Sultançiftliği, Ümraniye ve bilcümlesi duruma 'isyan' etti.

GELELİM DOĞU PERİNÇEK'E
Malumunuz çılgın transfer sezonu başladı. Spor basınımızda gaza bastı. Ver babam gazı! İsimler ve milyon dolarlar havada uçuşuyor. Gazetelerin spor sayfası her gün büyük bir transfere 'imza atıyor.' 'İmkansızı istemek' bu olsa gerek. Oysa sonuç önceki seneler gibi olacak. Bir iki tane yaşı ilerlemiş 'yıldız' topçu ve paranın 'düdük çalabildiği' kimi 'orta kalite' oyuncular. Doğu Perinçek ve seçime Cumhuriyetçi Güç Birliği adı altında katılan ekip de, spor basınımız gibi. Seçim öncesi uygulanan taktiği 'damardan adam', 'duyguların adamı' olarak bildiğimiz Fatih Terim bile gıpta ile izlemiştir. Ver gazı! Seçim öncesi yazılanları, okuyan neredeyse Cumhuriyetçi Güç Birliği iktidar olacak sanırdı. Lakin 'transfer sezonu' bitince bu işin 'imanla' olmadığı yine ortaya çıktı. Tüm adaylarının toplam oyu 70-80 bin civarında. Bir dönem Birinci Ordu'nun ortalığı titreten paşasına çıkan oy 9 bin. Dediğimiz gibi, sonuçta Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Sinan Aygün gibi bir iki 'yaşlı yıldız' 'parlamento ligi'nde top koşturmaya hazırlanıyor. Malum takımda.