Türkiye'nin en iyi haber sitesi
METİN SEVER

Kapitalizmle demokrasi boşanıyor

Daha önce değinmiştim: - Kapitalizmin vicdanı yoktur. Onun tek amacı hep daha çok kârdır. Vicdansız kapitalizme vahşi kapitalizm denir. - Kriz kapitalizmin andropozlu dönemidir. Ama her krizden kendini yenileyerek çıkar. Şimdi sazı bıraktığımız yerden tekrar alalım: Vahşi doğa ile vahşi kapitalizm birbirine benzer. Vahşi doğada kuraklık zamanı hayvanlar yavrularını besleyemeyince en zayıfından vazgeçer. Gerekirse tüm yavrulardan vazgeçilir. Esas olan türün devamıdır. Vahşi kapitalizmde de esas olan sistemdir. Zayıflar yok olur, yok edilir. İşçiler 14-15 saat çalıştırılır. Köylüler topraklarından koparılır. Ülkeler sömürgeleştirilir. Gerekirse savaş çıkarılır, milyonlarca insan ölür. Vahşi kapitalizm gem vurulmamış kapitalizmdir. Vicdanlısı gem vurulmuş olanıdır. Ve bu zorla gerçekleşir. Ancak çalışanların, ezilenlerin mücadelesi ile. Gemlenmiş kapitalizm, 'sosyal devlettir', 'iş güvenliğidir', '8 saatlik çalışmadır','refah toplumudur', 'insan haklarıdır' ve kabaca söylersek demokrasidir. Yani kapitalizm demokrasi ilişkisi zoraki evlilik gibidir. İlk 'andropoza' girdiğinde boşanmak ister. Vahşi halini ister. Geçenlerde Kaya Genç'in, ünlü felsefeci Slavoj Zizek'le bir söyleşisi yayımlandı. Zizek o konuşmanın bir yerinde şöyle diyordu: "Kapitalizmin bir şekilde kendisiyle birlikte demokrasi getirdiğine inanılıyordu. Şimdiyse kapitalizm ile demokrasi arasındaki evlilik ilişkisi yavaş yavaş bir boşanmaya doğru gidiyor." Ve ilk boşanmalar gerçekleşti! İlki Yunanistan'da. İkincisi Kara Avrupa'sının Almanya ve Fransa'dan sonra üçüncü büyük ekonomisi olan İtalya'da. AB bürokratı Monti başkanlığında bir hükümet kuruldu. Şimdi bu iki ülkede de halkın seçmediği teknokratlar hükümeti krizin bedelini halkların sırtına yükleyecek. Yani 'temsil' bitti. Perde kapandı! Artık, olsa olsa 'müsamere demokrasi'nden söz edilebilir! Ünlü Alman düşünürlerden Habermas, bu süreci 'post-demokrasi' diye tanımlıyor. Geçenlerde Erdal Şafak, Habermas'ın Paris Descartes Üniversitesi'ndeki konuşmasını aktardı. Habermas şöyle diyor: "Demokrasinin onurunu kurtarmak zorundayız. Zavallı Papandreu mali uzmanların emrivakileri ile halkının talepleri, vahşi finansal kapitalizmin dayatmaları ile sosyal adalet vaatleri çiğnendiği için isyan eden vatandaşlarının yakınmaları arasında sıkışmış siyasetçilerin son örneği olarak kalmalı. Kriz döneminde orta yol tıkandığına göre, siyasetçiler halklarıyla birlikte karar almalılar. Bu sadece demokrasi değil, aynı zamanda bir onur sorunu da." Görünen o ki, Kapitalizmin küresel hali bir başka 'hal'! Galiba vahşi kapitalizmin bir başka varyantını yaşayacağız. Esnek çalışma, rekabet, ve diğerleri. Vahşi kapitalizm döneminde bedeller ödenerek ortadan kaldırılan 14 saatlik çalışma, bugün Çin'de tekrar devrede. Zizek'in söylediği doğru. Demokratik hakların insan haklarının elden çıktığı yeni bir döneme giriyoruz. Yeni bir süreç. Ve mücadele sathı tüm dünya. Ve, Habermas'ın dediği gibi, "Bu sadece demokrasi değil, onur sorunu!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA