Türkiye'nin en iyi haber sitesi
METİN SEVER

Kamu vicdanı üstüne!

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, geçtiğimiz gün "Kamu vicdanını yaralayan şeyler oluyor," dedi. Fatma Şahin, bunu söylerken neleri kastetti bilmiyorum, ancak; - Otobüste kendi aralarında konuşurken adalet sistemini eleştiren biri kız, iki üniversite öğrencisini döven karı-koca sivil polisler hakkında 3 ile 5 yıl hapis istenirken; öğrenciler hakkında 5.5 ve 7.5 yıl hapis isteniyorsa; - İzmir'de karakolda bir kadını döven iki polis memuru hakkında basit yaralamadan 5 yıl 9 aya hapis, dayak yiyen kadın hakkında ise 6,5 yıl hapis talep ediliyorsa; - Diyarbakır Ergani'de zihinsel engelli kıza tecavüz ettiği için hakkında 17 hapis cezası istenen komşu, Adli Tıp, zihinsel engelli kız için "Saldırı anında bağırmadı, kendisini savunabilirdi," diye rapor verince serbest kalıyorsa; - 2011'de bölük arkadaşı Kıvanç Ağaoğlu'nun silahından çıkan kurşun sonucu kazayla öldüğü söylenen er Sevak Şahin Bıçakçı cinayetinde, tanık erlerden birinin "Kıvanç, Sevak Bıçakçı'yı bilerek öldürdü," demesine rağmen, Ağaoğlu tutuksuz yargılanıyor ve sadece 'taksirle adam öldürmek' suçuyla 3 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyorsa; Evet, kamu vicdanı yaralanır. Lakin: - Tüm bunlar olup biterken kamudan yeterli ses çıkmıyorsa. - 1990'larda Diyarbakır Sur ilçesinde JİTEM binası olarak kullanılan alanda yapılan kazılarda bulunan kafatası sayısı 23'e yükselirken, kamudan yine 'çıt' çıkmıyorsa; - Türkiye'nin toplu mezar haritasını çıkaran CHP'li Hüseyin Aygün'ün, "Bilinen 113 toplu mezarda 1.538 ceset var," açıklaması hiç tartışılmıyorsa; - Bunlar olurken, Türkiye'nin hâlâ BM'nin İnsanların Zorla Kaybedilmesinden Korunması Sözleşmesi'ni imzalamamasına ses çıkarılmıyorsa; - Bulunan toplu mezarlar açılırken yakınları öldürülen aileler, BM Otopsi Protokolü'ne uyulmasını istiyorsa. Yani yakınlarını öldürülen aileler, öldüren devlete, toplu mezarların nasıl kazılması gerektiğini öğretmeye çalışıyorsa ve bu da yankı yaratmıyorsa; - 1994 yılında Tunceli'deki lojmanında ölü bulunan ve 'intihar ettiği' öne sürülen eski Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nun yıllar sonra mezarından alınan örnekler üzerinde yapılan incelemeden sonra hazırlanan Adli Tıp raporunda, "Saç köklerinde arseniğe, kürek kemiğinde kurşun yarasına, kaburgalarında kırık görüldü," ifadeleri ortalığı birbirine katmıyorsa; "Kamu vicdanı nerede?" diye de sorulabilir. İnsanın aklına, Kate Millett'in yıllar önce Zulüm Politikaları isimli kitabından sonra Defter dergisinde çıkan röportajda söyledikleri geliyor. "...Umutsuzsan bu tür şeyleri öğrenmek, bilmek istemiyorsun. Bu konuyu sanki müstehcen buluyor insanlar. Zulüm ile müstehcenlik kavramları insanların kafasında birbirine geçmiş gibi görünüyor. Tabu gibi bir şey bu konu..." Ne dersiniz? Acaba muhafazakar ruh iklimimiz artık bu olup bitenleri müstehcen mi görmeye başladı?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA