Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YEŞİM TABAK

Rüyanız hayrolsun

Diyelim ki hikâyede fantezi olsun ama 'ölsün' istiyorsunuz ve jenerikte Christopher Nolan'ın adı geçiyor. Galiba doğru adrestesiniz. Insomnia'da (2002) bir dedektif macerasını, ne duygusal dramasını ne de kurmaca eğlencesini tam da okşamadan geçti. Batman serisine (2008) getirdiği ise, Jack Nicholson'ın Joker'inin komik ve fantastik bir metnin alt-metni olarak sunduklarını, Heath Ledger'a kederli biçimde 'dillendirtmek' oldu. Nolan'a bu filmleri çekme ehliyetini veren, yapımcılara genç işi bir stil garantisini sunan ilk uzun metrajlılarıydı: Grenli siyah-beyaz kara film Following (1998) ve bir atımlık numarasıyla kurguyu yücelten Memento (2000).

NOLAN'IN MATRIX'İ
Nolan'ın elinden çıkma bir rüyalar dünyası filmi, bu filmografi ışığında, yüksek vaatlerde bulunuyor sayılmaz. Nitekim bu anlamda şaşırtmıyor: Başlangıç (Inception), rüyaların 'tuhaf ama tanıdık' halindense, bilgisayar oyunlarının - seçenek bolluğuna rağmenbelirlenmiş sınırlarına yakın. Ya da Wachowski'lerin değil ama en azından Nolan'ın Matrix'indeyiz: Dik yürüyen gençler, gerçekliği sorgulayıp başka evrenleri gezerek manipüle etmeyi deniyor. Ekibin motivasyonu bu sefer çok daha kişisel: Bir babanın (lider Cobb rolündeki Leonardo DiCaprio), çocuklarını görebilmesini sağlamak. Arka planda bir yerde, bir ticari tekelin önlenmesinin fena olmayabileceği fikri de var gerçi. Ama nihayetinde babayla çocukları kavuşsun istiyoruz. Onun dışında, 'büyük bir şeyler oluyor' havası yaratan bir karmaşa var; konuşulanları iyi takip etmemiz isteniyor.

RÜYAYA GİRME, FİKİR ÇALMA VE FİKİR EKME
Ciddi, endişeli, kararlı suratlardan sayısız kareyi aksiyon kesitleriyle harmanlayan kurgucu, çok yorulmuş olmalı. Başlangıç, anlatımının büyük kısmını kendi mitolojisinin detaylarını ve mekanik işleyişini açıklamaya adayan, 'ciddiyet'ini böylece tahsis eden filmlerden biri. Di Caprio'nun bir tür ağabeylik sergileyebileceği yüzler arasındayız: Joseph Gordon- Levitt ve Ellen Page; ikisi de Cobb'un travmatik çıkışlarını göğüsleyebilecek kadar aklıselim sahibi, uysal ve genç görünüyor. Ekibin amacı, bir endüstri devi varisinin (Cillian Murphy) aklına, rüyalar aracılığıyla bir fikrin tohumunu ekmek. Rüyaya girme / fikir çalma ve ekme süreciyle ilgili bilgi alışverişi, kahramanlar arasında en sık cereyen eden durum. Haliyle film, duygusu hep zirvede gezen gitar riff'inden bir an bile vazgeçemiyor. Yüksek zeka / yüksek tempo / yüksek duyguyu birarada isteyenler için tasarlanmış bir filmin upuzun fragmanını izlemekteyiz. Atmosferi tabii ki 'son on yılın klasiği', yani çeliğin gri ve mavi tonları belirliyor. Birtakım profesyonellerin hayat kurtarmak namına mağrur yüzlerle ipucu değerlendirmesi yapıp durduğu Amerikan dizileriyle, hemen hemen aynı estetik anlayışı. Üstelik ilk dakikasından finaline kadar aralıksız, ciddiye alınmakta son derece ısrarcı. 24'ün ajan Jack Bauer'iyle (Kiefer Sutherland) 72. saatinizi doldurmuşsunuz gibi. Sinemada rüya gördürebilen yönetmene çok az rastlanıyor, ama açıklamasını aradığımızda, Nolan bizim için hep orada olacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA