Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FATİH OĞUZHAN İPEK

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak Ziyareti ve Türkiye-Irak Münasebetinde Dönüm Noktası

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti, Türkiye ile Irak arasında son yıllardır inişli-çıkışlı bir seyir izleyen ikili münasebetlerde yeni bir sayfa açma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye'den Irak'a devlet lideri düzeyinde 13 yıl sonra yapılan ziyaret, Ankara ile Bağdat arasında birkaç yıldır karara bağlanmayı bekleyen sorunların kilidini açması bakımından önemli bir gelişmedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyaretinde varılan mutabakat, münasebetlerin güvenlik öncelikli değil, ekonomi başta olmak üzere birçok alanda sürdürülmesi ve derinleştirilmesi kararlılığını içermektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinde askeri, ekonomik, kültürel ve bilimsel alanlarda 26 iş birliği anlaşması imzalandı. Söz konusu anlaşmaların zeminini son 8 aydır Ankara ile Bağdat arasında ince işlenmiş bir diplomasi teşkil etmektedir. Bu dönemde münasebetlerde sorunlu alanlar ve potansiyel iş birliği alanları ilgili taraflar ile masaya yatırıldı. Kat edilmesi gereken mesafenin çok olduğu bu diplomasinin ilk ayağında ikili münasebetlerin geliştirilmesi adına bir yol haritası oluşturmayı hedeflendi. Bu kapsamda Stratejik Çerçeveye İlişkin Mutabakat Zaptı ile terörle mücadele, ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaştırma alanlarında münhasıran çalışacak Ortak Daimî Komiteler ihdas edildi.

Türkiye'nin Irak ile iş birliğinin gelişmesini engelleyen meselenin başında Irak'ta PKK'ya karşı gerekli tavır alınıp güçlü bir duruş sergilenmemesi gelmektedir. Son aylarda yürütülen diplomasinin bir neticesi olarak PKK Irak'ta yasak örgüt ilan edilse de henüz terör örgütü kategorisine alınmadı. Bu kapsamda "Güvenlik Ortak Koordinasyon Merkezi" ihdas edildi. Bu ortak harekât merkezinin sorumlulukları halihazırda müzakere edilmektedir. İki ülke arasındaki güvenlik iş birliği gereğince Irak'ın sınır bölgelerindeki alanları daha fazla kontrol altına alması beklenmektedir. Irak'ın gerektiğinde harekete geçmemesi Millî Savunma Bakanlığı'nın Irak'ın kuzeyinde hava harekâtları yapmasına sebep olacaktır. Terörle mücadele konusu Irak'ın istikrarı ve dolayısıyla kalkınması ile doğrudan ilintili olduğu için bu konuda ilerleme kaydetmeden diğer alanlardaki gelişmelerin kadük kalması kaçınılmazdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı gün Erbil'e geçip Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ve IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile terör örgütü PKK'ya karşı daha etkin atılması konusunu görüştü. Kürdistan Demokrat Partisi ile olan ilişkileri sağlamlaştırmak PKK'ya karşı mücadelede kritik bir rol oynamaktadır. Bu denklemde Türkiye, PKK ile olan yakın ilişki sebebiyle Süleymaniye'deki Kürdistan Yurtseverler Birliği yönetiminin yalnızlaştırılması politikası takip etmektedir.

Türkiye'nin güvenlik konusundaki hassasiyetine karşı Irak'ın da Fırat ve Dicle nehirlerinden akıtılan su debisinde yoğun bir beklentisi var. İki ülke su kaynaklarının yönetimi hususunda 10 yıllık mutabakat imzaladı. Irak tarafı son üç yıldır Türkiye ve İran tarafından gelen su seviyesindeki azalmaya dikkat çekmektedir. Türkiye iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle son 62 yılın en düşük yağış miktarı alırken, su yönetimindeki yetersizlikleri Irak'ı kuraklık yaşama riskiyle baş başa bırakmaktadır. Dolayısıyla Türkiye miktar konuşmak yerine suyun verimli kullanılmasına ilişkin çalışmalara ağırlık verilmesini öneriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinde varılan mutabakat çerçevesinde Irak'ın su altyapısını iyileştirme konusunda Türk şirketlerin öne çıkması beklenmektedir.

Ekonomi alanından varılan en önemli atılım ise Kalkınma Yolu Projesi'dir. Son zamanlara kadar Türkiye ve Irak'ın en önemli iş birliği alanı olan projeye Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar da dahil oldu. Kalkınma Yolu'na katılan ülkelerin artışı hem işin finansmanı hem de yük temini ve işletilmesi konusunda katkısı olacaktır. Irak ile geçen yıl 20 milyar dolar olan ticaret hacmi, Kalkınma Yolu tamamlandığında 40 milyar dolar seviyesine çıkabilecektir. Kalkınma Yolu, Süveyş Kanalı'ndan 35 gün süren nakliye sürecini 25 güne düşürmeye namzet bir projedir. Süveyş Kanalı'nda yaşanabilecek aksaklıklar da Kalkınma Yolu'nun stratejik önemini artırmaktadır. Kalkınma Yolu'nun Basra Körfezi'nde FAV Limanı'ndan Londra'ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa'nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlaması Türkiye'nin stratejik konumu perçinleyecektir.

İki ülke arasındaki diğer iş birliği alanlarından birisi de tarımdır. İki ülke arasında tarım ve ormancılık alanında oluşturulan iki yıllık eylem planı tecrübe paylaşımını da içermektedir. Bu kapsamda Türkiye'den Irak'a bir süredir yapılamayan yumurta satışının başlamasının yanında tohum ticaretinin geliştirilmesi dış ticaret hacminin artışına katkıda bulunacaktır.

Sonuç olarak Irak'ın kalkınma vizyonu ve uluslararası yatırımların güvenliği için terör çukurlarının dümdüz edilmesi şarttır. Türkiye bu noktada Irak tarafına gerek askeri eğitim gerekse müşterek askerî harekât icra edilmesi aracılığıyla PKK'ya karşı ortak hareket etmeyi önermektedir. Diğer yandan Türkiye ile Irak münasebetlerinde gerçek potansiyele ulaşmak için Türkiye, Bağdat'ı muhatap alıp Erbil'i ezdirmeyerek bütüncül bir Irak siyasetini devam ettirmesi, Irak Merkezi Hükümetinin ise IKBY ile mevcut sorunlarını çözmesi gerekmektedir. Türkiye ile Irak arasında sekiz aydır ince bir şekilde işlenen diplomasi göz önüne alındığında, dengeli, ortak çıkar ve iyi komşuluğa dayalı politika izleyen Sudani Hükümeti ve halefleri ile ikili münasebetlerin stratejik ortaklığa çıkarılması mümkündür.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA