Bugün de dolaşmak yok siyasetin labirentlerinde. Bizans'ı aratmayan entrikalara bugün de yer yok.
Çiçek var bugün, hayatın en ballı sözleri, duygular, Aşk...
Beyaz güvercinler, mavi gökyüzü,aydınlığa çıkan tünel...
"Kraldan çok kralcı" veda etti, gitti bugün, yok artık.
"Kral öldü yaşasın kral" diyen de uzakta şimdilik.
Cehenneme kadar yolu var ikiyüzlü insan müsveddesinin...
Köşemizi Aşk'a ayırdık bugün...
Ferhat'a dağları deldiren Şirin hayal değil, gerçek.
Leyla'nın aşkından çılgına dönen Mecnun'uz hepimiz.
Sen Milena, Kafka'ya o mektupları nasıl yazdırdın?
Lili Brik'e ilk görüşte Aşk ile vurulan Mayakovski,
Pantolonlu Bulut'la nasıl coştun, anlat biraz daha.
"Sen yağmur sonraları toprağın tüttüğü o yerdesin" diyen şairim Cahit Külebi, "Acı yeşil güneşle nerede, nasıl oynaşır, var mı öyle bir yer, söyle..."
Ve sen Şems-i Tebrizî Mevlana'nın yol arkadaşı, aşkı, sevdası...
Aklını duygularıyla harmanlayan bilge...
Bugün senindir bu köşe, Aşk'a dair ne varsa...
Nasıl ki yol gösterdiysen Aşk'ta Elif Şafak'a
Anlat bize de anlattığı gibi, ister doğduğu köyleri
İster "Eldesiz Çağrısı"nı Cahit Külebi'nin...
"Aşk sabırdır" diyorsun Şems, "Emektir ama beklemek değil."
Soruyorsun: Sabır nedir ki?
Öylece durup beklemek değilse
Ya nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü
Tahayyül etmektir, öyle mi?
Öyledir...
Dil nedir ki aşk olunca?
"Hükmünü yitirir" diyorsun,
"Dil, aşk olunca..."
"Dilim seni dilim dilim dileyim
Başıma geleni senden bileyim..."
Aşk kabul eder mi karamsarlığı, umutsuzluğu?
Nedir ki karamsarlık aşk deyince?
Bütün kapılar kapansa bile sakın ha!
Kapılma karamsarlığa...
O aşk, o sevgi, o büyük güçtür.
Sana kimsenin bilmediği gizli patikalar açan...
Sen şu anda göremesen de
Dar geçitler ardında...
Nice cennet bahçeleri vardır...
Aşk'ın şerbetinden bize de içir Şems.
"Hamdım, piştim, yandım..." diyor ya aşkın Mevlana!
"Aşk, aşk olur mu hiç acısı çekilmeden..."
Siz hiç sancı çekmeden doğuran kadın gördünüz mü?
Vakti gelmeden rahminden ayrılan bir bebek var mı?
Yaşadığın zorluklar, çektiğin sancılardır seni
Bambaşka bir SEN yapan senden...
Cemal Süreyya'nın Aşk'ına bir bak hele...
Kesin, net ve dopdolu bir hasret...
"Şimdi sen kalkıp gidiyorsun!
Git.
Gözlerin durur mu? Onlar
da gidiyorlar...
Gitsinler. Ama ben senin
gözlerin'siz edemem..."
"Mutlu Aşk Yoktur" diyor Aragon?
Şems mi, Aragon mu yoksa Süreyya mı?
Üçü de aslında...
"Seni bir kere öpeyim desem / İkinin hatırı kalır
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük..."
Sonra?
Sonrası iyilik, güzellik...
Yani?
"Bir aşk ki gönlüne düşmemiş olan varsa
Yaşadım der mi hiç bin yıl yaşasa
Sevgi insanı yüceltir, ruhuna can verir
Sonunda acı çile olsa da..."